Ermenilerin önce silahlarını topladılar,
Sonra tamamını bu topraklarda çürüttüler.
Rumların önce silahlarını aldılar
Sonra \"bu toprakları terk edin\" dediler
Terk etmeyenler, Çanakkale\'de, Asos’ta,
Altınoluk’ta, Edremit\'te, Akçay\'da,
Burhaniye\'de, Balikkesir\'de, Muğla\'da
İzmir\'de, Bergama\'da, Dikili\'de, Foça\'da,
Öz yurtlarında kovuldular.
Kovulmayı dinlemeyen Rumlar,
Bir zulümdü gördüler ki hadi var hesabı yok
Kızılırmak Ahalisinde
Pontuslulara da aynısını yaptılar.
En son 6-7 Eylül 1955\'de Beyoğlu\'nda kalanların üzerine
Linç kitleleri sürdüler.
Kürtleri adım adım kontrol etmeyi denediler
Bitirmeye çalıştılar
Qoçgiri\'de, Piran\'da, Zilan\'da, Sasun\'da
Ve de Dersim’de önce silahlarını topladılar.
Tıpkı Ermenilere yaptıkları gibi yaptılar
Önce silahlarını topladılar,
Sonra kitle kitle tasfiye etmeye koyuldular.
Önce Erkekleri kandırdılar ve silahlarını aldılar
Sonra tamamını zincirleyip, kuytu bir vadiye çektiler.
DIRRRR… taradılar ve \"iz kalmasın\" diye benzin döküp yaktılar.
Ardında ağız birliği edercesine “iyilik yaptık” dediler.
“Biz, O eşkiyaları ve beyaz donluları öldürmezseydik
Bu topraklara medeniyet gelmezdi” dediler.
Ardında Türkçe konuşma yarışları, Türkçe okumalar,
“Güzel, medeni” ve suskun insanlar olmalarıyla da yetinmediler.
Fermanlarına Özel kanunlar çıkaran Mustafa Kemal\'e
Arkadaşlarına ve jenositle Kurdukları Cumhuriyette
Zorla \"Türküz\" diye biat etme yeminleri ettirdiler..
Süngü, Sürgün, salgına tabii tutular.
Pek çoğunun canlarını aldılar,
Sürgün edip canlarını almadıklarının da ruhunu almaya koyuldular..
Korkuttular, korktular, Zonê ma, zimanê me’yi küçümsettiler.
Oğullar sürgünlerden dönüp, torunlar yeniden direndiğinde.
Çok şey kaybetmiş idiler, kimisi korkudan Türkleşmiş
Kimisi yeniden ’19, ‘25, ‘30, ‘38 katliamları gelmesin diye…
Korkudan sindiler eşlerinin çocuklarına kapanan peşlerinin dibine,
Kimisi de bu korkuyla yaşanmaz deyip kafa tutu makus talihe!
Şimdi o kafa tutanların da ellerinden silahlarını almak istiyorlar.
Akil insanlar, akıllanmış satılmışlar ve her cins oyuncularla
Hizmet ettirmeyi ve Kürt’ün yanı başındaki dirilişini
Söndürmeye çalışıyorlar,
En son Savunma Bakanı Vecdi Gönül demişti ya;
\"Öldürmezseydik Millet olamazdık\" derken
Kendisiyle yüzleşmek için değil, öldürmenin gereğini hatırlatmıştı ya.
Ancak yine Kürtler, tarih ve haklılıklarından aldıkları güçle direndiler.
Dün Kürt dirilişini katliamlarla bastıranlar,
Bugün farklı bir hamlenin içinde görünüp, aynı tarzı deniyorlar.
Bu kavgalı hesapta!
Yine diriliş ve oyunlar, ölüm ve onur, özlem ile kahır iç içe!
Şimdi yine; Bir yanda “teröristsiniz. Öleceksiniz” diyorlar
Bir yandan da \"Silahlarınızı bırakın ve çekilin\" diyorlar!
İnan ki yaşananlardan ders alanlar kanmaz.!.
Almayanlar direniş ve emeklerine sırt döner..
Tarih yaratıcı ve üreticidir deyip yol alıyoruz.!
Sonumuz hayırlıdır! Umudundayım!
Umarım bunca olandan sonra
Umutlarımız kırılmaz!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.