Türkiye sol hareketi, bu seçimin iki aşamasında da ortaya konulduğu gibi silik, çürümüş ve umudunu yittirmiş. 12 Eylül 1980 sonrası düşüşünde çıkma durumunda olmadığı daha net anlaşıldı. Bu hususun detaylı tartışılması gerekir.
Kürt ulusal devrimci hareketi, önemli bir potansiyele sahip olmasına karşılık, Kürt siyaset sınıfı stratejik ve taktik politikalar geliştirme durumunda olmadığı, çürümüş Türk sol kesimler ile "Türkiyelileşme" programını önemseyen, ona entegre oldukça, devrimci içeriğini eritme yönüne evirildiğini bu seçimin sonucu da ortaya koydu ki önemli oranda oy yittirme nedeni bu siyasettir.
Kürt ulusal mücadelesinin gereklerine göre değil, bu ulusal gücü oy potansiyeli olarak, "Türk demokrasi mücadelesinin aracı" gibi kullanıp, Ankara siyasetinin parçası haline getirdiğini ve gerileyişini yaşadı. Mesela Kürt ulus adına bir cumhurbaşkanı adayı ile sahneye girmeyi tercih etmemesi, gösterdiği vekil adayların Kürd ulusal profiline uygun olmadığı vs. Kürt halkından sesiz tepki alması önemli idi.
Oysaki tüm olanlardan sonra, seçimi protesto, boykot ya da farklı taktikler izleyerek, Kürtlerin kendi meşruiyetini öne çıkarma gücü vardı. Bunları daha önce öneriler sunarak, tartışmaya çalıştık. Ama dikkate alan bir siyasi organizasyon yok.
14 Mayıs'ta Türkiye genelinde seçimlere iştirak yüzde 90'iken, politize olmuş Kürdistan'da bu iştirakin, yüzde 65-70 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde, bu önemli bir farktır. Bu oranın, 28 Mayıs'ta 500 bin oyun daha çekilip, seçime iştirak etmediğini görüldü.
Seçime katılan Kürtlerin ise CHP'nin Kürt coğrafyasında tabelaları bile olmamasına rağmen, ezici çoğunluğunun K.Kılıçdaroğlu’na oy kullandığı görüldü...
Bütün bu verileri ve daha başka verileri de tespit ederek detaylı değerlendirmek üzere tartışıp, sağlıklı sonuçlar çıkarmak, gelecek için siyaseten doğrulmak için elzem olmuştur.
Kürt ulusal hareketinin yeniden dirilmesi, ezen ulus devrimci hareketine de özgün ivme kazandıracak ve diriltecek kıymettedir...
Seçimde, açık faşist partiler Millet ve Cumhur ittifakı içinde kitle tabanlarını yüzde 30'un üzerine çıkarmış ve diğer şoven partileri de kendi politikalarında kullandıkları görüldü.
Aşağıdaki tablo, Kürtlerin hanesine değil, millet ittifakına kayıt olması hoş olmadığı açıktır... Bu kayıt biraz da Kürt siyaset yanlışlarından kaynaklıdır.
Pekala Kürt hanesinin durumunu yansıtmasına rağmen, algı böyle oluyor. Kılıçdaroğlu'na kullanılan bu Kürt oyları, bir teşekkür bile hakketmediği görüldüğü!
Yazık:
Dersim: Yüzde 82.82
Şırnak: Yüzde 76.37
Hakkari: Yüzde 72.52
Amed: Yüzde 71.76
Batman: Yüzde 68.15
Iğdır: Yüzde 67.26
Mardin: Yüzde 65.81
Ağrı: Yüzde 64.9
Van: Yüzde 61.47
Muş: Yüzde 58.81
Ardahan: Yüzde 57.68
Kars: Yüzde 56.35
Siirt: Yüzde 55.75
Bitlis: Yüzde 51
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.