Tarık abi, mevsimin son günlerinde, asırlık yaşını bırakıp veda etti.
Ardında, yazı, kitap, aktüel sorunlara duyarlılığını diri tuttuğu anıları bıraktı.
Uzun yaşamında çokça insanla olduğu gibi, benimle de çakışan kısa anılarımız oldu.
Üç anısı hafızamda diri durdu.
DEMOS olarak adlandırdığımız bir tartışma platformunda, benim, Kürt ulusal kurtuluşçu bakışımı, "aşırı milliyetçi", "absürt" olarak değerlendirmişti, Ben de, onu '196O'ların TİP çizgisinden bir adım ileri atmayan', eleştirime kızmış, "Etnik temelde sorunlara bakmak, çözüm değildir. Türkiye'de demokrasi kurumsal hale gelmeden, Kürt sorununun çözümlenmesi zordur! Eşit yurttaşlık hakkı elde etmek, sağlamak daha gerçekçidir." diye savunmuştu.
Buna da, "TİP'liler beklesin ki demokrasi gelsin, eşit yurttaşlık sağlansın! Boş bekleyiş. Ulusal sorunlar, sömürgeci kurumların iç değişimi sorunu değil, onların dışında ele alınması gereken sorunlardır. " diyerek eleştirmiştim...
Tarık Ziya Abi bir gün Kadıköy'de, Perî Yayınları bürosuna "Türkiye'nin çağdaşlaşması ve Kürtler" isimli dosyası ile geldi. Kitaplaştırmaya karar verdik. Yayına hazırlamak üzere, Suadiye'deki evine gittim, birlikte mizanpaj vs. yaptık. Son derece titiz ve güçlü hafızaya sahipti.
Kitabı hazırlarken sık sık kısa tartışma ve atışmalar yaşardık!..
En sert tartışmayı;
"Abi bir ulusa dört statü diyorsun... Farkında mısın?!
Bakura, 'Eşit Yurttaşlık!'
Başura. 'Bağımsızlık'
Rojava'ya, 'Ozerklik'
Rojhilata, 'Federasyon!' diyorsun...
Bu stratejilerle dünyanın kafasını bile karıştırırsın!" diye yarı kinaye, yarı ciddi takıldım!...
DEMOS'un Fatih'te bir toplantısında, Abdülmelik Fırat toplantıyı yönetirdi.
Ben Kürt hareketindeki, modern siyaset eksikliğini vurgularken, 1925'e de gönderme yapmıştım.
A.Melik Fırat, "Sadeden gel!" diye alaylı susturmaya çalışmıştı.
"Ben, 30 yıllık düşün hayatımda çok sadeyim. Ama siz DP, AP ve şimdi... Ne diyeyim!!!." derken,
Tarık Abi, "Ahmet çok haklı. Sadeliği ve istikrarı önemsedi." demişti.
Sonuçta, Abdul Melik Fırat, Tarık Ziya Ekinci vs. Kürt rûsipilerimiz ekşi ve artıları ile bilgelerimiz idi. Güzel anıları ile yaşasınlar.
Kendini aşmak isteyen Kürt yurtseverlerinin, onları anarak, sağlıklı kritik ederek, yaşamlarından dersler çıkarır.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.