Ulus:
Ulus, Tarihi olarak aynı ortak coğrafya üzerinde, çoğunluk olarak aynı etnik dili konuşan, aşiret ile dini gruplaşma ve yereli aşan, pazarla ilişkilendirilmiş, modernite esaslarına uygun tepki veren, bilinçle örgütlenerek, kendini yönetme özlemi olan, halklaşmış topluluktur...
Fransız burjuva devrimi, aynı zamanda halklaşma, ulusu iktidara taşıma ve kişisel hak ve özgürlükleri yaygınlaştırma devrimidir. Bu bilinç, reform(ilerleme) ve rönesans(aydınlanma) ile yaratılmıştır.
Ulusun özgürlüğü, bağımsızlığı ile mümkündür.
Halk:
Halk, etnik ve ulusal kimliğini sahiplenen topluluktur. Halk ve ulus kavramları sınıf esasına uyarlanan kavramlar değildir. Bilakis sınıf kavramını yutan, gizleyen, kendi içine alan, kapsamı daha geniş ve sosyal tabakaları esas almadan kullanılan kavramlardır. Ulus ve halk kavramlarını da kullanırken bu bilinçle kullanmak, onları özgürlük kavramına uyarlarken doğru anlaşılmasını sağlar. Fransız burjuva devriminde rol alan aydınlar, "Bizim gayemiz, Fransız köylüsünün halk olmasını sağlayarak topluluğa(ulusa) kazandırmak ve katmaktır" diye açıklamalarını çözmek, anlamak önemlidir. Halkın özgürlüğü, demokrasi ile mümkündür.
Sınıf:
Sınıf, ulus -halk olgusundan önce ortaya çıkan, etnik topluluk kavramları içinde var olabilen ve yaşayan, İktisadi açıdan sosyal tabakalar için kullanılır. İşçi, burjuvazi, küçük burjuvazi, yoksul köylülük, serf, feodal, köle, köle sahibi sınıf vs ..
Sınıfın özgürlüğü, kendini ezen, sömüren, emeğini üretim ve pazarda metalaştırarak el koyan sınıftan, sınıfının cıkarları doğrultusunda mücadelesi ile mümkündür.
Üç kavramı, mücadelesini karıştırmak, aynı anda tümünü yüklenmek ya da birini diğerinin yerine koymak, bağımsızlık, demokrasi ve özgürlüğe ziyan verir.
Ulusal özgürlük mücadelesinde, ittifaklar tüm ulusu kapsar...
Ulusal özgürlük mücadelesinde, halklaşma hareketinin gelişmesi için, demokrasi mücadelesi her ne kadar değerli ve göz ardı edilemez olsa da, ikincil durumdadır.
Halk kavramı, "Cumhur", "Demo" kavramları ile de özdeş ele alınarak, topluluğun tahammülsüzlükten, diktatörlükten kurtulması için "demokrasi" ya da "cumhuriyet" kavramları geliştirilmeye ve halk sistemi oluşturulmaya çalışılır.
Sınıfın özgürlüğü, sömürü ilişkilerini bertaraf/tasfiye eden sistem ile mümkündür.
Ulus, halk, sınıf kavramları ezilenler açısında özgürlük bilinci içinde ele alınır ve temel çelişkiye göre şekillenir.
Bu sap, saman ve buğdayı karıştırmamak kadar önemlidir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.