Türkiye'de haftalık Kürdçe ve Türkçe olarak yayın yapan Bas Gazetesi'ne konuşan Yağan şu değerlendirmelerde bulundu:
"Referandum sistem değişikliğinin bir diğer adımıdır ama sonuncusu değildir. Türkiye’nin istikrarsızlığının ve darbelerin kaynağı parlamenter sistem olarak görülüyor. Türkiye’nin bir sistem değişikliğine ihtiyacı olduğunu tüm kesimler ifade ediyor. 94 yıllık bir serüven olan başkanlık sistemine geçiş tartışmaları ve denemeleri de halen devam ediyor. Bugün değişiklik getiren maddelerin tümüne muhalefet edenler, referandumda hayır çıkarsa ve kendileri iktidara gelirse ilk fırsatta başkanlık sistemini gündeme getirecektir. Gerçek buyken, muhalefet değiştirilmesi öne sürülen 18 maddede olumlu buldukları birkaç maddeye evet deseydi ancak geri kalan maddeler için görüşelim ve uzlaşalım noktasını zorlasaydı bu gerginleşmeye devam eden süreci yaşamazdık. İktidar da muhalefet de birbirini dinlemiyor. Referandumda hayır'ı savunanlar gelecek için daha iyi bir sistem öne sürerek tartışma yapmıyor, kişi üzerinden tartışıyorlar. 94 yıllık paradigmayla değişikliklere karşı çıkmak sorunlarımıza çözüm getirmeyi sağlamaz. Referandum sonucunda evet de çıksa, hayır da çıksa toplumun tüm kesimlerini hoşnut kılacak demokratik anayasa talebi isteği daha da güçlenecektir. "
''Referandumda evet çıkarsa Türkiye'yi nasıl bir gelecek bekliyor. Ayrıca bu sonuç Kürtlere nasıl yansıyacak?'' şeklindeki sorularımza Yağan şöyle cevap verdi:
''Referandum sonucunun Kürtlük açısından Kürtlere olumlu ya da olumsuz yansımaların olacağını düşünmüyorum. Bileşenleri AKP, MHP, CHP ve HDP olan Meclis'teki Türk partileri değişiklikler oylanırken Kürtleri gündeme getirmediler. Kürtler tarihiyle, diliyle, kültürüyle, toplumsallığıyla Türkiye'de yasadışı bir toplum değildir. Kürtler ideolojik angajmanlardan kendisini kurtarabilmeli ve akılcı yaşamayı öğrenebilmelidir. Bugün Türkiye’de toplumsal ve bölgesel anlamda Kürtlerin temsiliyeti yoktur. Halbuki temsiliyet hayatın ve geleceğin normalleşmesini sağlayacaktır. Kürtler parlamenter sistemi değerlendirebildi de mi, başkanlık sistemini değerlendirebilecek? Bu başarılmadığı sürece etkileyen ya da etkilenen olarak Kürtlerin bir etken ya da bir bileşen olduğu fikrini gerçekçi bulmuyorum ve sanki varmış gibi söz edilmesi de anlamlı değildir. Kürt tarafı ortaya çıkarsa o zaman değişimlerin toplum olarak Kürtlere etkisini tartışabiliriz:''
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.