PKK, Millet İttifakı’nı açıkça destekliyor, ‘provakasyonlara karşı’ seçime kadar eylemsizlik kararı alıyor, hatta Cumhur İttifakı tekrar kazanırsa Türkiye’de iç savaş çıkarmakla tehdit ediyor.
AİHM'nin Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması kararını Millet İttifakı destekliyor. Erdoğan ise Demirtaş, HDP ve YSP’yi teröristlerin parlamento kolu olarak görüyor, Millet İttifakı’nı da terör sempatizanı olarak kınıyor.
Türkiye, AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK ile HDP’nin bağlantıları olduğunu iddia eden Türk savcıları HDP’ye kapatma davası açtı.
HDP ise bu tür bağlantıları reddediyor hatta sayın Demirtaş bir basın kuruluşuna, “Kendimizi PKK'nın siyasi uzantısı olarak tanımlamıyoruz çünkü öyle değiliz. Biz bağımsız bir siyasi varlığız. Şiddet ve silahlı yöntemleri tasvip etmiyoruz ve desteklemiyoruz.” dedi. (https://www.politico.eu/article/turkey-jailed-electoral-kingmaker-selahattin-demirtas-predicts-president-recep-tayyip-erdogan-demise/amp/ )
Demirtaş HDP ve YSP’nin PKK’nin siyasi uzantısı olduğunu kabul etmiyor. Neden? Gerçekçi, sağlıklı ve yerinde bir nedeni olmalı?
Kabul etmiyor çünkü PKK terörist bir örgüt. Kabul etse partilerin varlığı tehlikeye düşer ve üyeler de ağır cezalar alır. Bu durumda HDP ve YSP Türkiye içinde ve dışında destek bulamaz.
Elbette HDP ve YSP eğer isterse siyasi yapısıyız diyerek terörist olarak nitelenen PKK’yi açıkça savunur ve başka ülkelerde buna benzer örnekler yaşandı.
Ancak PKK yüzünden terörizm cenderesine alınmayı, terör örgütü ya da üyesi etiketini istemeyen Demirtaş’ın kendisini, partilerini, partilerin üyelerini buna karşı korumaya alması yerinde.
Öyleyse Demirtaş, ‘kendilerinin ve partilerinin terörist örgütle bağı olduğu ya da PKK’nin siyasi yapısı olduğu iddialarını’, parti kapatma ve cezalandırmalara yol açacak bir tuzak, kaotik bir süreç olarak görüyor olmalı.
Kendisinin, partilerinin ve üyelerinin PKK ile organik bağının olmadığını, olamayacağını beyan eden Demirtaş, neden Kürd toplumunu da PKK’ye karşı uyarmıyor?
‘Önderlik yani bilge kişi’ ve ‘parti’ için halk fedaileşebilir ama legal siyasi partiler ve temsilcileri fedaileşemez mi?
Demirtaş şunu diyor: Terörist PKK yüzünden HDP ve YSP’yi kapattırmayız çünkü buna yol açacak bağlantı yok! Peki neden HDP çevresinden de binlerce Kürd PKK ve KCK’den yargılandı, ceza aldı, almaya devam ediyor. PKK ve KCK; yönetim farkına varmadan bu legal siyasi geleneğe yaklaşık 30 yıl boyunca sızmış olabilir mi? Böyleyse, bunun önüne geçebilmek için yönetimler tarafından hangi tedbirler alındı, alınmadıysa yetersizliğin nedenleri önemli olabilir.
Demirtaş, “PKK bir terör örgütüdür ve onunla ilişki kurarsanız hayatınız, kariyeriniz, özgürlüğünüz, elinizdekiler, yerleşik yaşam alanınız tehlikeye girebilir! Ne benim, ne partilerimizin ne de herhangi bir Kürdün PKK ile ilişkisi olmalı, PKK’nin ve liderinin adının anıldığı yerde Kürdler durmamalı!” diyor mu?
‘Terör örgütü üyesi olmak ya da terör örgütü üyesi gibi davranmak’ iddiasıyla gözaltına alınan yaklaşık 150 insanımıza ifadelerinde ‘PKK’yle bağımız yok!’ cümlesine yer vermeleri tavsiye edildi mi?
Kendisinin ceza almasında PKK ile ilişkisinin, bağının olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, partilerinin PKK’nin siyasi yapısı olmadığını belirten Demirtaş, siyasi sorumluluk gereği topluma da aynı mesajı vermesi gerekmiyor mu? Ayrıca, bireyleri, sivil toplum kuruluşlarını ve meslek odalarını yani sivil demokratik alanı da PKK riskine karşı uyarması gerekmiyor mu?
PKK’ye “şiddetin, silahlı yöntemin ve illegaliten Kürd toplumuna zarar veriyor, kendini feshet” diyor mu?
Demirtaş, “Bizim Türkiye’de ve dünyanın herhangi bir yerinde Kürd haklarını talep etmek ve savunmak için illegal ve şiddet uygulayan hele terörist olarak damgalanmış bir örgüte ve onun liderine ihtiyacımız yok!” diyor mu? Bu bağlamda Hizbullah ve PKK’yi HÜDA PAR, HDP ve YSP açısından tartışıyor mu?
Elbette kendisini Kürd yapısı olarak görmeyen, Kürd coğrafyasını odağına almayan birey, parti, partiler ya da hareket için bu tür sorular, sorunlar, uyarılar yersiz, önemsiz görünebilir. Ancak Demirtaş ya da genel olarak muhalefet ve iktidar çevresi HDP ve YSP’nin PKK’yle ilişkisizliğinin benzerini bölge bireyine kendisi için de korumasını tavsiye etse kendilerine teşekkür ederiz.
Uyarı şu: ‘Kapatma ve ceza almayalım diye kendimizi, partilerimizi PKK’ye karşı koruduk, lütfen siz de kendinizi PKK’den koruyun!’
Bu çağda Kürdler bu yapılara ve bu yapıların beraberinde sürüklediği sorunlara geçit vermemeli. Bu türden risklere dikkat çekmeler, uyarılar anlamsızlaşmalı.
Bölgenin federe yönetimini talep etmek yeni bir yaşama dönüşümdür, evrilmedir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.