Aziz Yağan Son Makaleler

kuyu

kuyu
Makaleyi Paylaş

birinin ya da birilerinin sizi dar ve topraktan bir alana koyup; azar azar ya da çokça, puslu ve üst üste aynı yaralı geçmişinin elverdiği irkilmelerle ya da sırf o istediği için ya da kendinin veya bir başkasının çıkarı gereği toprağı eşelemeye başladığını nasıl fark edersiniz? 

bu eşeleme alanının belirli, sınırlı olduğunu, sizi o alanda tutmak için tasarlandığını, deneyimlerden edinilen yetersiz ve geleneksel sonuçlarla ve önlemlerle devam ettiğini, aslında kuyulaşan bir sürece girdiğinizi nasıl anlarsınız? 

kuyulaşmadan önce içinde bulunduğunuzun kuyulaşma olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? içinde bulunuyor musunuz, tutuluyor musunuz? 

kuyunun içinde olduğunuzu fark edip kuyuyu ve kuyudaki kendinizi, kuyunun dışındakileri, olanı biteni ne kadar süre izleyebilirsiniz, buna ne kadar sessiz, kımıltısız kalabilirsiniz? huzursuzluğunuz arttığında, alnınızın kırışması sıklaştığında, harfleri heceleri seslemeyi denediğinizde bunu nereye kadar, hangi sebeple baskılayabilirsiniz? 

kuyuda şikayet etme, ağlaşma değil de; kuyuda kalış süreniz sizin sağlıklı olma, olmama, direngen olma, olmama halinizle mi ilintilidir? kuyudan çıkma gerekçelerinizi kuyuyu kazana kabul ettirmek midir çabanız, gayeniz? faile sizin masum olduğunuzu söyletme ve sonra yine tekrar tekrar söyletme krizi midir? bu olunca mı kuyuyu terk edersiniz, bu olunca mı kuyu hiçleşir; yoksa, kabul edilince mi kuyuda kalmaya, kuyuyu yurt edinmeye razı olursunuz?

kuyunuzu gözlerinizin önünde, ayağınızın yanında kazana mı, yoksa sizi kuyu dışından izleyenlere mi kuyuya serzenişinizi, gerekçelerinizi susarsınız ya da cümlelersiniz? sizi kuyunuzda fark etmeyenlere mi çığlıklarsınız, yoksa fark edip sizi sessizce ve kayıtsızca izleyenlere, dinleyenlere, başını öne eğenlere, gülümseyerek ya da dalgınca başını başka yöne çevirenlere mi aldanırsınız tekrar tekrar; yoksa biri, birkaçı ya da tümü mü süregider.. kuyu size mi ait, size de mi ait, yoksa siz mi kuyuya aitsiniz? ne kadar insan varsa, var olduysa o kadar insana özgü kuyu mu vardır?

siz kuyunun içinde kalırken, kuyuyu hissetmeye, kavramaya çalışırken mi farketmezsiniz ömrün sonuna devreden yılların geçip gittiğini..

güvendiğiniz, inandığınız biri ya da birileri siz farkında olmadan (yoksa farkında mısınız?)  belirlediği alanda toprağı hafifçe/kuvvetle eşelerken üzerinize sıçrayan toprağı kendiniz silkelemeye, toprak sıçramasından kaçınmaya, çıkan toprağı ve çıkan taşları dışarıda bir yerde istifleyip hemen geri dönebilir, kazılma sırası bastığınız yere geldiğinde o alan içinde uygun başka yere salınmaya başlayabilirsiniz.. sonra bir bakarsınız, o bakış varsa elbette, derinleşmesi alenen ve zamansal olarak göreceli hızlanan bir kuyu.. 

kuyunun dibi kadar kenarları da geçilmezdir, siz kazamazsınız çünkü, o gücünüz mümkün değildir, kuyuda yaşamaya rızanız olmadıkça çeperlerde gedik oluşmazdır, her ikisi daha da genişlediğinde siz kuyuya alışmaya başlayabilirsiniz.. hakikatte, her iki yönde derinleşmekte midir, yoksa her zaman sabit midir yani kuyunun derinliği ve genişliği sizin itirazınıza, sıkışmanıza, sıkışık hissettirenin pervasızlığına mı bağlıdır? bir nedenle kuyudan çıkmak istiyorsanız dibin tersi yönde ısrarla çabalamanız yani buna karar vermeniz, dışarı bakmanız, yeltenmeniz ve yeltenmeniz gerekir.. 

kuyuyu ziyaret eden, sonra sıkça etrafta gezinmeye başlayan başka başka insanlar.. o insanların kuyudaki varlığının nedeni size bağlı değilse; o halde sayılarını bilmek, dinlemek ve izlemek kuyulaşmamanıza, içinizin kuyulaşmamasına yardımcı olur.. emin olmak gerekir.. 

ilkin varlığınızı bilerek ağırlanan; kazıcının beğendiği, hayranlıkla izlediği, kendi yanında istediği, onun yanında olmak istediği, onun kendisini ya da kendisinin onu hakkettiği yeni ağırlananın hızla hemen yandaki kendi kuyusunun başlangıç alanına geçirilmesi.. kazıcının yanda başlayan kazı ya da kazılarının sizinki kadar biçimli yürütülmediğini, onlara kısmi lal olduğunu, diğer kuyulara sizin kuyunuz kadar bağlı olmadığını söylediğinde size (ve bazen bunu kuyudaki söylediğinde); hatta, yan kuyulardakilerin kendisine ya da kendilerine sunulan ilgi dolu bakış, hizmet ve cümleleriyle sarhoş olduğunu izlediğiniz sırada kendinizi şanslı hissetme tuzağına, boşluğuna, perişanlığına da düşebilirsiniz; -beni bil, beni tanı artık- sözleri ile devam eden örtme, masumlaştırma, normalleştirme, alışıklaştırma şiddetiyle güçsüzleşen kanıtınıza, kalıntınıza..

kuyunuzun yol geçen hanı edilme ve yeni kuyular için konakçılaşması aşamasında buna itiraz ederseniz yok sayılmanız, küçük görülmeniz sıklaşır ve sertleşir; kuyunuzun kazısında ve temizliğinde yardımcı olmadığınız, başka kuyuların başlayan kazılarına kuyu içi deneyiminizi yeni kişiye ve kuyusuna aktarmakta direndiğiniz için azarlanırsınız; geçmiş kuyuların ve acılarının izleri belirdiğinde sizin kuyunuzda yankılanır tamamlanmayacak cinnet halleri; kuyunuzda karanlıkta ve sessizlikte, kuraklıkta bırakılan yani cezalandırılan siz.. 

siz kuyunuzu terk ettikten sonra ya da kuyunuzun kapağını kuyucuya kapattıktan sonra kuyucunun diğer kuyulara bildiğiniz coşkusuyla uğraklığından anlarsınız: kuyudur, kuyulardır önemli olan, içindeki değil..

artık her ne zaman uyanırsanız, şunu da fark edersiniz ki; sizden önceki kuyular ve o kuyuya özgü nesneler kuyu kazıcının hep bakışında, dilinde, susuşunda, dokunuşlarındadır; her bir kuyuya özgü nesneler, kavramlar, sevinçler, heyecanlar, acılar, öfkeler gözünün önünde, melodiler kazıcının dilindedir. kuyular hala canlıdır, insanı olmayan çok kuyulu bir yaşamın içinde eskimişsinizdir..

sonra yine bir fark edersiniz ki, aslında kuyu diye bir şey yok, kuyulaşan/kuyulaşmış içiniz ya da kazılan kuyuda vakit geçirmeye meyleden sizin yanılsamacı, örtmeci, pasif, gerekçelendirici karakteriniz, alışkanlıklarınız, beklentileriniz.. kuyunun derinliği, çapı ve derinleşme hızı her şeyinizle siz.. kendince ustaca, çaresizce kuyu kazan ve kuyu içinde bekleşen, kendisinin ya da başkasının kuyusunun kazılmasına aktif ya da pasif yardım eden insanların ortak tarihsizliği..

ve yine, sizin kimlere kuyular kazdığınızı fark ederseniz, belki.. o kuyulara uğrayıp aşağı seslenmek ister misiniz? kuyunuzdan kurtulmuş-lar-a kuyu kazarken ki yüzünüzle görünmek ister misiniz?

bazen kuyu siz orada size bahsedilen ışık, ses ve konforda oyalanın, avunun diye kazılır; dışarıdaki kuyulu ya da kuyusuz heyecanların uzağında..

bazen kuyu sizin için değil başkası kuyusuz kalsın diye kazılır. bazen de siz kuyunuzda mutluyken ya da mutlu sanırken bir başkası ya da başkaları sizin sürmeniz gereken yaşamı, sizin hakkettiğiniz mevkileri, itibarı, mülkü, maddiyatı edinir..

belki de siz birinin ölerek ya da direnerek terk ettiği bir kuyuya yerleştirilmişsinizdir.. belki hala bebekliğinizde ailenizin ve sonra arkadaşlarınızın açtığı ve derinleştirdiği kuyuda, kuyularda yaşıyorsunuzdur.. 

herşey gözünüzün önünde olur, gizli saklı yoktur ya da bir yere kadar bulanıktır.. ‘son başlangıçta zaten vardır’..

hakikat, nezaket, açıklık diye diye mahcubiyet yolu, yöntemi gözlerken, beklerken, kuyuda yok sayılan siz; kuyuda yaşadıkça saygı duyulan siz; kuyuda uysallaştıkça etkisizleşen siz; kuyuda kuyulaştıkça kuyusuzlaşan siz..

siz’in biz’den farkı yani biz siz ayrımı yok; kanı çekilmiş halde kuyuları kazanların arsız yüzsüzlüğü var; kuyunun ve kuyudakinin kanı çekildikçe kuyudakinin başka kuyulara da sesini çıkarmayıp kendisi için başkasına kuyu kazanlar var.. 

sonraki kuşağın ilk kuyusunu hazırladınız mı, kuyularına alıştılar mı; kuyunun içine bebek ya da silah astınız mı: ‘sevgi’ tonunda mülk, para, güçlü görünme, meslek, kariyer..

merhametli, nazik, kötülük yapmayan, ayrıcalık köhneliğini aşmış, önyargısız, suçlayıcı olmayan insanların yaşantısına sızmaya çalışan kuyucular çarçabuk fark edilir..


Ekim 13, 2024; yanıglaaa

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu makale toplam: 31703 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:36:25

Son Makaleler

Sevenine Hoyrat Olana da Sêva Mêxekrêj Bölge ve Bölge Dışı Toplumun Yeni Anayasa Tartışmalarında Yeri Bir MDD Varmış, Bir Kuzey Yokmuş Hüda Par Olayları İlk Kim ‘KDP, Barzani İhaneti’ Dedi! Kayyum Ayanasında Görünenleri Seçebilmek Radikal Demokrasi İhraç Eden Kürde Demokrasi Yok mu! Nezihe’siz, Menderes’siz Bölge fakat XYP’li Kürd! Seçimler (IX): Hangi Seçmen HAK-PAR’a Şans Oyu Verebilir? Seçimler (VIII): PAK ve Tevger’in HAK-PAR Desteği Seçimler (VII): PKK’den Erdoğan’a Destek Demirtaş, HDP, YSP için PKK! Seçimler (VI): HDP ve YSP’siz Millet İttifakı! Seçimler (V): Seçilmişlerin Ortaklığı Değerler.. Bedeller.. Değerler.. Ahmet Türk ve Kürd Halkına Düşman Ahlaksız Kürd! Seçimler (IV): Kötünün İyileştirilmesi mi, İyiye Dokunulmazlık mı? Seçimler (III): HÜDA PAR’la Hatırlatılan Seçimler (II): Bizi …’lileşmekten Kim Koruyacak? Bursaspor Stadının İçi ve Dışı Seçimler (I): Kürdün Cumhurbaşkanlığı Seçimi Körleşmesi Deprem Bölgesinin Gönüllüleri Partiler Kürdce Anadilinde Eğitim, Kürdler, Cumhurbaşkanı Seçimi Paris Kürd Katliamı, PKK ve Kürd Partileri PKK mi, HİZBULLAH mı, JİTEM mi? ASALA’laşan PKK Suçluları ve Suçlarını Öven Devrimciler Legal Apocuların Demokrasi İttifakı ve ‘Kurdi’ Ayak Legal Apocuların Olası Yeni ‘Bedel Ödeme Zamanı’ Bölgenin Yaklaşan Zamanı ve Bilincimiz Kuzeyliliğin Esasları ve PKK’ciliğin Esasları PKK’nin, Apocuların, PKK’cilerin Kimyasal Silah Kullanıldığına Dair İddiası PKK’nin Bölgemize, KBY’ye Savaş Tehdidi ve Kuzey Toplumu Aziz Yağan: Kürdce mi, Statü mü, Yoksa İkisi Birden mi? Berlin, Kiev, Diyarbakır Kimi Kürdler HDP için Yine KürTleşmenin Eşiğinde Çocuklarını Yiyen ve Yedirten Kürd Toplumu (I) Kürdce, KürD Hareketi ve KürT Aydınları Gri Alan, Beyaz Alan, HAK-PAR, Kürd Seçmen Kılıçdaroğlu, Bablekan ve İmralı Kimi Kürdün Adalet, Eşitlik, Yardım İsteme Biçimi Kürdler Öfkeli Türk Kalabalıklarından Nasıl Korunabilir? Orman Yangınları, HDP, Öfkeli Türk Kalabalıkları ve Kürdler Manavgat Yangını ve Yaklaşan Şiddet Tehlikesi HDP’nin Kürde Kaybettirici, Kutuplaştıcı Politikası Afyon ile Kuzey Arasındaki Mekik Kaç Zengin, Kaç Vekil Çıkarır! İğneli Beşik, Mum Söndü, Kuyruklu’dan İlk Gece Hakkı’na Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (II) Edebiyat Editörü, Yazar, Taşra Gönüllüsü Kürd Yazar (I) Aldatılanı Aldatmak Coğrafi Statü ve Kültürel Kimlik Ayrımı PKK’den İbrahim Güçlü’ye Bir Tehdit Daha Kürdler ve Ankara İttifakları Olası Şengal Katliamını Kürdler Durdurabilmeli HDK ve Kürdistani İttifak Çalışması Kürdler Yeni Anayasada Nasıl Yer Alabilir? Ankara’da İstenmeyen HDP’nin Kaderi Kimin Elinde? Kürdce Anadili Kampanyaları ve Sivil Alan Kürdlerde ”Şimdi” nin İcadı ve İnşası(*) Trump Kürd Olsaydı Bazı Kürdler O’na Terörist Der miydi! Kürd Reformu Söylentilerindeki Eksik Kürdistan Bölgesel Yönetimi Ne Yapmalı? PKK’yi Yabancı Bir Örgütten Tanımak, Tanımlamak PKK’nin Yeri Neresi? Düşmanları Sevindirmeyenler KBY, PKK için Önlemler Almalıdır Kürdistan Bölgesel Yönetimine Çağrı Ey Dünya, Kötülüğün Kaynağı Bu Kez Ahiretsizler Kürdlerin HDP'ye mesafesi Leyla Güven’in Kürdlüğü, Berberoğlu’nun Türklüğü Osman Baydemir Apocu mu, değil mi! KürT aydını ile KürD aydını Öcalan, Aidan James, PKK PKK’yi Terk Edemeyenler ''Benim Ülkem Dilim'': Topraksız ve Statüsüz Çerçeve (I): Kangren Kulp’ta Beş Kürd Daha Parçalandı Şeyh Abdulkerim Çevik’i Öldürmeyeceksin! Uygur Türkleri, Kürdlerin Yaklaşımı ve Dünyanın Geri Kalanı Sıra Kürd Dili ve Kültüründe mi? Tanrı Vardır ve Adı da Petrunya’dır Kürd Temsiliyeti de Nesi? Ayrışalım (III) -Rojava Kahramanları- Ayrışalım (II) Ayrışalım SUSAMAM, rapçı Miraç, Kürd Yanılsaması Karşılıksız Aşığın Kürd Hali Kayyım Atamaları Kime Karşı: KürDlere mi, KürTlere mi, Halklara mı? İyaz bin Ganem’e karşı İlhan Diken!!! Bağlar Belediye Meclisi: Medeni Ölüm 160 TL İstanbul’da Seçmen ve Aday Uyumu Kürdler İçin de 'Her Şey Çok Güzel Olsun!' Selçuk Mızraklı, Zorbalık, Handan Ekici Cumartesi Anneleri ve Sivil Alan 24 Haziran’da ne yapmalıyız? HAMLE: Şuursuzluğa Karşı HAMLE: Ciddiyete Davet! Onur Ünlü’den ‘Gerçek Kesit: Manyak’ HAMLE: Yerel Seçimleri Kazanmak, ama Nasıl? Afrin’de Siviller Öldükçe Güçlenmek! HAMLE: Peki ama Hangi Partiyle? HAMLE: Reform için Yerel Seçimler Ferdinand: Daima kendiniz olun ve Tres’e ne olduğunu sormayın! Beden ve Ruh: Bağımsız Kişilikler Ali Kemal Çınar û Génco Kemal’in ‘Adalet’i ve Kürtler İşkenceciler Çocuklarını Sevebilir mi? İllegalite ve Kürdler Sesi kesilen taşlar ve onların arasında bir şair Sansüre Karşı ‘Zer’ Kürdler; Rejim Yanlıları ve Karşıtlarının Fedaisi mi! Aziz Yağan-İrfan Burulday; Parlamentodaki Siyasi Partilere ve Kürd Seçmenlere Çağrı Geçmişle hesaplaşma, yarına köprü: Geçersiz oy Evet, Hayır, Boykot ve Kürdler için 4’üncü yol Biz O Hendekleri …! Ariel’den Arielle’ya: Küçük Deniz Kızı Türkiye, Almanya, Hollanda ve Nefret Söylemi Vank’ın Çocukları: Tarihsel Hakikat Mücadelesi Aziz Yağan: Türkiye’de toplumsal ve bölgesel anlamda Kürtlerin temsiliyeti yoktur Jale ve Mehmet Elbistan Vatandaş Anadilinde Konuş! Kürd Tarafı ve Post-Olgusal Siyaset Prensim, Ömrümün Kalanı Sensin! Derik Kaymakamına Sabotaj Ekşi Elmalar’a ilaveten PKK ile Nereye Doğru? Atatürk’ünü Arayan Ahmet Altan PKK Vekilleri Öldürmeyi Denedi mi! Yılmaz Erdoğan'ın Ekşi Elmalar'ı Kürdler Onursuz, Benliksiz, Haysiyetsiz mi! Kürdlerin Acılarıyla Alay! İki Ustadan Kısa Bir Film: Borrowed Time Kalandar Soğuğu: Bi Dur Be Adam! Medeni Ölüm, Alternatif Model, Fahriye Adsay Sevimsiz Düşünüşler... Halay, Abdullah Keskin, Avesta Koşun Kürtler, Köşede Kurtlar Şeker Dağıtıyor! Mustafa Kemal'in İçimizdeki Askerleri Haksızlık: 'Madımak: Carina’nın Günlüğü' Küçük Prens Kor’u Kor Yakar Demirkubuz'un Bulantısını Gözardı Etmemek Gerek Kuzeyliler Kuzey’e Sabitlendi mi? Kaplumbağa Kabuğu İçindeki 'Yitik Kuşlar'! Heine, Faşizm ve Romansero-Bimini Kürdler ve Diğer Milletler Terörist Değildir Hendek Tatbikatı sayesinde Tanrı Türk'ü Koruyacak Yas Öyküsü Cizre’de Çıkış Yokmuş, Peki Kuzey’de Var mı? İttifakın İç’ten Olanı Hey Sevgilim!.. Yok Bişey Lanetli Olan Mekanlar Değil İnsanlar IŞİD Alevilere saldırır mı? İç Savaş Kılıftır Acildir! Tüm Kürdlerin Dikkatine! Çocuklarımızı Yedirten ÖzYönetim! Sahte Kül Kedisi Bal Kabağını Yolda Yer FİLİZ KORKMAZ’ın anısına İslami Bireylere Günahkar Diyarbakır Hay Way Zaman / Dersim'in Kayıp Kızları Asasız Musa / Musayê Bê Asa Hayastan Aynı Yıldızın Altında Sen Aydınlatırsın Geceyi Bir Dersim Hikayesi Halam Geldi Günahın Dokunuşu / A Touch Of Sin Fare sen aslında... Pieta / Acı – Aziz Yağan Bir MDD Varmış, Bir Kuzey Yokmuş