Yangın Alanya’ya ve diğer alanlara doğru ilerliyor. Didim ve Bodrum’da yangın başlıyor.
Manavgat’taki bazı bireyler yangını Kürdlerin çıkardığını ileri sürüyor. Bu uğultu büyüyor. Öfke ve tedirginlik artıyor.
Geçmişte Side’de yaşanan şiddet olaylarını unutmamak gerekiyor: 2015’te Side, Çolaklı ve Ilıca gibi turizm merkezlerinde Kürdlere ait en az 51 işyeri yağmalanıp ateşe verilirken, 40 işyeri tahrip edildi. Alanya’da da o dönem 30’a yakın işyeri işyeri yağmalanıp ateşe verildi.
Olayların başlangıcında Side merkezinde Kürdlere ait dükkanlar ‘öfkeli Türk kalabalıklar’ tarafından yağmalanıp yakıldı. Sonrasında Kürdlere ait otellere sopalarla girildi, çalışanlar tehdit edildi, bazı oteller yağmalandı. Çolaklı’da esmer olduğu için Kürde benzeyen bir genç öldürüldü, öldürülenin Kürd olmadığı sonradan anlaşıldı. O şiddet dalgasında şehirlerarası otobüsleri durdurup çivili sopalarla otobüslerin koridorlarında yürüyüp yolcuların kimliklerini toplayarak; ismin Kürdçe olup olmadığına, doğum yerine bakıldı ve nereden gelip gidildiğine dair sorular soruldu. Otobüsler saatlerce alıkonuldu. Kürdler Side’de olanları unutamadı!
‘PKK’nin saldırıları’ öne sürülerek Eylül 2015’te Side ve civarında Kürdlere ve işyerlerine şiddetle yönelmenin bir benzeri, günümüzde ‘ormanları PKK yakıyor’ denilerek tekrarlanabilir. Siyasiler, yetkililer açıklamalarında bu nedenle dikkatli olmak zorundadır. Kürdlerle PKK’yi bir saymak, ayrım gözetmemek tamamen yanlış bir kabuldür. PKK’nin suçlarının hesabını Kürdlerden sormak da insafsızlıktır, haksızlıktır.
Şimdi ise Manavgat yanıyor; kıvılcımlar, şiddetli rüzgar ve yaz kuraklığı yangını geniş bir bölgeye yaymaya devam ediyor. Başlangıçta, dört noktada alevler aynı anda yükseliyor. Vergi dairesinin yakıldığı öne sürülüyor. Yangın her sene olduğu için olağan karşılansa da çıkan her yangın için ‘Kürdler yaptı!’ diyenler eksik olmuyor. Poyraz nedeniyle kıvılcımlar yoluyla yangın güçleniyor ve yayılıyor. Ancak sosyal medyada “Kürdler her yeri yakıyor, Manavgat’ta bir kişi, Osmaniye’de ise beyaz arabalı her geçtikleri yeri yakan bazı kişiler var, bu Kürdleri bulmalıyız, çünkü 7 PKK’li öldü, bizden intikam alıyorlar, misilleme yapıyorlar. Her yerde emniyet ve asker yangını çıkaran bu PKK’lileri arıyor!’ içeriğindeki konuşmalar Manavgat’ta yayılıyor.
Komşular Kürd komşuların kapısını çalıp ‘Manavgat’ı Kürdler yakıyor, PKK’liler yakıyor!’ demeye başladı.
Türkiye’de sadece Kürd hoşnutsuzluğu artmıyor, ‘Suriyeli’ denince tek bir toplum kastedilse de farklı milletlerden oluşan Suriyelilere karşı gerginlik de tırmanıyor. Yangınları Yahudilerin başlattığı da öne sürüldü.
Diğer tüm ilçe ve iller gibi, pandemi döneminde ekonomik olarak oldukça yıpranan Manavgat, Side ve Alanya toplumu eski iş tempolu günlerine el birliği ile dönmeye çalışırken, kundaklama sonucu çıktığı söylenen son yangınlar bireylerde zaten mevcut gerginliği istenmedik mecralara yönlendirebilir.
Bu sürekli güçlenen bir öfkedir çünkü Manavgat’ta her yıl çıkan yangınlardan Kürdleri sorumlu tutanlar vardır. Kürdlerin bu suçlamalardan kurtarılması gerekmektedir. Bu yapılmadıkça olası gelişecek şiddet dalgası belki bugünlerde ertelenir ancak başka birgün açığa çıkabilir.
Manavgat, Alanya ve Side ilçeleri işletmeciler, çalışanlar ve orada yerleşik yoğun Kürd nüfusa sahiptir. Bu üç ilçenin içinde Manavgat ve Side en hassas iki ilçedir.
Manavgat ve Side’de ister yerleşik, ister çalışan olarak bulunan Kürd toplumu dikkatli olmak zorundadır.
Belediye başkanları, yerel resmi yetkililer, siyasi partilerin ilçe teşkilatları yanlış bilgileri giderici, mevcut gerginliği önleyici açıklamalar, çalışmalar yapabilir.
İlçelerinin, beldelerinin gelişmesi için çıkarsızca çaba harcayan bağımsız bireyler, akil insanlar toplumun içinde gerginliği önleyici girişimlerde, toplantılarda bulunabilir, programlara katılabilir.
Yerel TV kanalları, radyo istasyonları, internet siteleri doğru bilgilendirme ve gerginliğe izin vermeme içerikli görüş ve açıklamalara yayınlarında sıkça yer verebilir
Kürd toplumunu iyi tanıyan Kürd siyasi partileri ve STK’lar hızla Manavgat ve Side’ye gidebilir, yerinde inceleme yapabilir, önlemler önerebilir.
Güvenlik güçleri Manavgat ve diğer yakın ilçelerde güvenliği artırabilir.
Meclis’te yer alsın, almasın tüm siyasi partiler, gruplar ve tanınan bağımsız kişiler Manavgat yangınları sürerken sadece Manavgatlıları değil tüm topluma sakin olunmasına dair açıklama yapabilir.
Türkiye’de ayrımcılığa, şiddete, önyargılara karşı çalışma yapan tüm STK’lar Manavgat ve Side’de yaklaşan, yaklaştığını hissettiren toplumsal alt üst oluşa karşı izlemeye, incelemeye başlayabilir ve önleyici çalışmalarla harekete geçebilir.
İşinde, gücünde ve evinde kendi halinde yaşayan Kürd toplumu dikkatli tutum almalıdır.
Yangının başladığı ve yayıldığı her yerde tüm toplum ve doğa yani tüm canlılar kaybetmektedir. Orman ve bina yangınları rant kavgası yüzünden de olabilir. Kriminal olayların Kürdlere saldırıya evrilmesine izin verilmemelidir.
PKK ne Kürddür, ne de Kürdleri ve Kürd tarihselliğini, değerlerini, hassiyetlerini temsil etmektedir. Kürdler kundakçı, bombacı, mayın döşeyen, intihar bombacısı, fedai yetiştiren ilkel bir toplum değildir.
Manavgat’ta ‘kriz hali’ başlamıştır. Manavgat’ta gelişecek herhangi bir olumsuzluk şimdiden önlenebilir. Resmi kurumlar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları Manavgat’ta yükselen öfkeyi yatıştırabilir, unutturabilir. Yangın söndürüldükten sonra güvenlik önlemleri daha da artırılabilir.
Türkiye’de kritik dönemlerde siyasi hesaplaşmaların ya da çelişkilerin giderildiği ya da derinleştirildiği ya da sermayenin el değiştirdiği alan toplumun kendi içinde birbirine zarar verdirilmesi değildir. Bu yönteme karşı dikkatli olunması ve önleyici açıklamalar, çalışmalar yapılması zorunluluktur. En küçük bir gerginlik olma olasılığına karşı bile bu refleks güçlendirilmelidir.
Yeni bir 6-7 Eylül, Maraş yaşanmaması için lütfen harekete geçin..
29 Temmuz 2021
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.