Genel ve yerel seçimler 2019 yılında yapılacak. Genel seçimlere ‘kendimiz olarak’ katılmamızın bir yolunu bulsak bile, bir kazanım elde edebileceğimiz oy oranına sahip değiliz. Bu nedenle, genel seçimler açısından en olumlu ‘hamle’, oyumuzu bir pazarlık haline getirebilmektir. Şunu diyebiliriz: ‘Seçim sonrasında tarihsel haklarımızı yasalarla ve açıkça güvence altına alınacağını lütfen şimdiden yazılı ya da sözlü taahhüt ediniz!.’
Taleplerimizi açıkça öne sürmeden partilere oy verip, sonrasında dikkate alınmadığımızı ve ardından başımıza daha büyük felaketler gelmesini hep yaşadık. Demokratikleşme sağlanmadan bölgemizde bir şeylerin yoluna girmediğinin, yolunda gitmeyeceğinin ayırdına da hepimiz varmış olmalıyız.
Demokratik bir iklimde onurlu, huzurlu ve refah içinde yaşamak isteyenler olarak, bu isteklerimizi esas alan her kesimle işbirliği yaparız. Birbirimizi anlamanın, korumanın, yaşam hakkı dahil her türlü hakkı savunmanın ve terk etmemenin zamanı gelmedi mi?
Haklarımızı yasalaştıracak partinin AKP, MHP, DBP, HDP, CHP, İyi Parti ya da bir başkası olması fark eder mi? Haklarımız için kimin dürüstçe ve alenen aracılık yapacağı önemli mi?
Haklarımızı ve huzurumuzu elde etmeye çalışırken dürüst ve açık olmak; gizli hesaplar, ilişkiler peşinde koşmamak, kimseyi kandırmamak gerekiyor. Bunları bir yaşam biçimi haline getirmiş olanlardan uzak durmazsak zarar görmeye devam ederiz.
Sorunlarımızın kullanılmasına, istismar edilmesine, ‘çözümsüz bırakılmasındaki ortaklığa’ halen izin vermeli miyiz? Yapan kim olursa olsun; tarihsel haklılığımızı, sorunlarımızı ve tarihsel acılarımızı öne sürerek ölümüzü ve dirimizi sömürenlere dur diyebilmeliyiz.
Dur diyebilmenin en kısa yollarından biri de yerel seçimler hamlesidir!
Asıl "HAMLE"
En yakın, asıl ve mecburi ‘hamle’miz ise ‘sadece ve sadece kent sorunlarımızı dile getirmek, belirlemek ve çözmek için’ yerel seçimlere katılmak olacaktır. Yaklaşık bir yıldır ‘Böyle bir hamle mümkün müdür?’ sorusu ve ‘Bu hamle mümkünse, başlangıç adımının nasıl olması gerektiği’ tartışılıyor. Daha önce yerel seçim tecrübesi olan insanlarımız ve her bir siyasi parti temsilcimiz bu ‘hamle’ için kendinden emin biçimde yine doğru an olduğunu ifade ettiler.
Her il ve ilçemizin sorunlarını çözmek ve yenilikleri hayata geçirebilmek için harekete geçemez miyiz? Yerel seçimlere katılmak için ortak bir akıl, ortak bir irade ve güç oluşturamaz mıyız?
Dili, dini, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa olsun tüm insanlarımızın yaşam alanlarını, yaşam tarzını, umutlarını, geleceğe olan inancını korumak, güçlendirmek ve iyileştirmek için ilk kez denemiş, bu deneme için ‘hamle’ yapmış olacağız.
Bu ‘Hamle’ için ilk gereken Yüksek Seçim Kurulu’nun seçime girmeye hak kazandığını onaylayacağı bir partiye ihtiyacımız olması. El birliği ile çabalanırsa bunun başarılmaması için bir neden görünmüyor. Böylece her il, ilçe ve kazada belediye yönetimine aday gösterilebilir.
Kazanmak ikinci plandadır; önemli olan onurlu, bilinçli ve tutarlı bir yaklaşım ve kararlılık sergilemektir. Yine bir dönüm noktasına bu kez ilk defa hazırlıklı ulaşabilmektir. Yerel seçimlere hazırlanmak ve dahil olmayı başarmak, özgüveni ve dinamizmi sağlayacak ve artıracak doğru ve mümkün bir ilk hamledir.
Asıl reform bizler için gerekmiyor mu?
Ve, bu reformu kendimiz sağlayamaz mıyız?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.