Kedi fare oyununda fare neden faredir, kedi neden kedidir? Kedinin kedi, farenin fare olduğu ve kendiliğinden oldukları durumlar değil bahsimiz. Bir rekabette, bir kapışmada, bir alacak verecek davasında, bir sahiplenmede fare kimdir, kedi kimdir?
Kediler hem kediliği bilir hem fareliği ve kedi fare oyunu da adını bundan alır. Fare ise sadece fareliği bilir. Kediliği de bilen fare sadece belki uzun yaşar. Farenin ne kadar fare kalacağını kedi belirler. Ortada bir peynir varsa, peynir farenin hedefidir, ortada fare ve peynir varsa her ikisi kedinin hedefidir. Fare hem kendini hem peyniri kollar. Fare olmak kuytularda yaşamayı, anlık hamleler yapıp anlık geri dönebilmeleri, dönüş yerinin daima korunaklı oluşunu gerektirir, kendi zarar görmesin diye diğer farelerin dikkatsizliklerine, avlanılmalarına engel olmaz, yardımlarına koşmaz, en azından uyarmayı denemez. Bu kural kedilerin arasında da geçerlidir. Kedi, ortada peynir olmasa da farenin peşindedir. Ortada fare ve peynir açıktayken, kedi ilk hangisine yönelir?
En büyük tehlike farelerin kedileri umursamadığı, unuttuğu durumlarda yaşanır. Fareyi yem olma pahasına bile olsa hamle yapmaya zorlayan açlığıdır. Fare kolayca avlanır, kedinin pençeleri arasında kalmış fare hep umutla kaçmaya çalışır ancak tüm alan kedi tarafından kontrol altına alınmıştır. Kedi burada fare sayesinde akıl almaz bir pratik ve psikoloji edinir. Kedi artık duygularıyla değil belleğiyle ve gelecek kaygısıyla hareket etmeye başlar. Kedi, Tanrılaşmaya başlamıştır (bakınız Pavlov). Kediyi Tanrılaştıran fare değildir. Kediyi Tanrılaştıran diğer kedileri fareleştirmesidir. Alan neresi, ne kadar olursa olsun korunmalı ve yaşamı tehdit altına alan her kıpırtının üzerine anında gidilmelidir. Fare deneyimini başarıyla atlatmış kediler diğer kedilere karşı tek başlarına duramazlar. Bunu da tecrübeyle edinmişlerdir. Kural, kedilerin geleceği tehlikeye girdiğinde bozulur ve tüm kediler duygusallıktan, bireycilikten sıyrılıp sorunu gidermek için organize olur, kenetlenir. Yapılan hatalar göz ardı edilir ve süreç tamamlanınca keskince hesaplaşılır.
Kedilerin kedilerle karşı karşıya olduğu durumlarda ne yaşanır? Bir grup kedi, diğer grup kediye karşı bir araya gelmekle kalmaz, kendilerinin daha güçlü, daha hızlı, daha zeki olduğuna diğer kedileri alıştırmaları, kanıksatmaları gerekir. Bu uzun sürecin önemli kısmı fareleştirilecek kedilerin kontrollü eğitime alınmalarını gerektirir. Eğitimde en önemli detay sürünün ortak görüşünün, kabullerinin sağlanması ve sinik ortak görüşün her kedi tarafından içselleştirilmesidir. Tüm bu süreç tek kelime etmeden anlaşılır.
Kedilik psikolojik üstünlükse ben kedileşebilirim. Buradaki sorun kediliğin doğasında kimi öğüteceğimdir; henüz yanlarında durduğum fareleşmiş kedileri mi, yoksa fareleştirenleri mi? İlkini seçmek fare bilinciyle kedi taklidi yapmaktır ve yabancılık ve bu yaşamın bedelleri nesiller boyu bir lanet, utanç olarak kedilerin bakışlarına işler. İkincisini seçmenin çeşitli yöntemleri var. Göze batandan batmayanına sayısız yolu var. Kedi olup da hep fare gibi yaşamış olan, kedi gibi yaşamış kedinin karşısında kedileşemez. Bu tür kediler sırtlan, çakal davranışları da sergiler. Köleliği kanıksamış olan bu tür kediler, kendi köleliğini de bir tür sultanlığa çevirmek için diğerlerini kendine köleleştirir ya da kendi köleliğini ona öğretir. Karakteri fareleşmiş kediler, kedileşmeye çalışanları kedilere yem ederler, yeni yetme kedileri de kullaştırırlar. Fareleşmiş kedileri fare tutarak kendilerini kedilere ispat ederler. Kedinin karar vermesi gereken temel soru, kendini bir kedi olarak var edip edemeyeceğidir. Kendini katliam da dahil her yöntemle fareleştirmeye kalkışanlara verilecek tek yanıt diğer kedilere fareleşme şansı tanımamaktır.
Fareleşmiş kedilerin kurtuluşu kendi içlerindeki fareliği yaşam biçimi olarak bilip savunanları ve kendilerini fareleştiren kedileri yok saymasıyla başlar.
Hey fare, sen aslında kedisin!
Aziz YAĞAN Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.