İki eski dost, iki entelektüel, ikisi de sosyalist. İkisi de "halkların kardeş" olduğunu savunuyor ve Türkiye Kominist Partisi'ne üyeler. Dünya şairi Nazım Hikmet karısına yazdığı bir şiirinde "İşin kolayına kaçmadan, mutluluğun resmini çizebilirmisin" diye ünlü ressam Abidin Dino'ya soruyor. Abidin Dino mutluluğun resmini çizmedi ama usta şair Nazım'ın mısralarında dile getirmediği Fırat'ı bu tarafında yaşanan acıları Abidon Dino'da tuvallerine çizmedi.
4 Nisan1937'de başlayan 1938'e kadar tek parti döneminde CHP'nin Dersim'de uyguladığı tertele de (soykırım) yaşanan acılar sürgünde olmasına rağmen Abidin Dino'nun tuvallerine, yine sürgünde yaşamasına rağmen Nazım'ın mısralarında yerini almadı.
Elazığ Buğday Meydanında idam sehpasına çıktığında katillerinin yüzüne karşı “Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Siz de bana diz çöktüremediniz, bu da size dert olsun” diyen Seyid Rıza'nın haykırışını dünya duydu ama ne Nazım, ne de Abidin Dino yıllar sonra olsa bile "duymadı".
Tek parti döneminde ve sonrası yapılan kıyımlar egemen ulusun sağcı ve solcuları tarafından (istisnalar hariç) el birliği ile gizli tutulmak istenmesine rağmen çekilen fotoğraflar ve belgeleri devletin kozmik odalarında, yaşanan acılar da dilden dile günümüze kadar ulaştı. Geçmişte yaşananları görmezden gelmek, yalan ve yanlış bilgiler ile karalamak, unutturmak artık mümkün değil. Başbakan olduğu dönemde Dersimde yaşanan kıyım için "Özür dilemek gerekiyorsa ben özür dilerim,diliyorum"demişti. Bu olumlu ve atılması gereken bir adımdı ama yarım kaldı ve arkası gelmedi. Katliamda kefensiz toprağa düşenlerin ve Seyid Rıza ile birlikte idam edilen arkadaşlarının mezar yerleri hala belli değil. Kürdçe Gümüş ağaç anlamına gelen Dersim'in adı hala Tunceli. Kenan Evren'in eşi dışında ailesi katledilen "Dersim Kızlarının" akıbeti gizli tutulduğu için hala bilinmiyor.
Ayrıca Osmanlı'da başlayan ve Cumhuriyet ile devam eden Dersim'de yaşananlar gibi özür dilenmesi gereken çok olay var.
Doğru bilgiler ile yaşanan olayları sağduyu ile ve nedenleri ile birlikte değerlendirmeden yapılanlarla yüzleşilmez. Sadece özür dilemek acıları hafifletmiyor. Yaşananları unutmak mümkün olmasa da acılar yüzleşildiği oranda hafifler.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.