Arada geçen 100 yıla rağmen Türklerle Kürdlerin birlikte kurdukları Türkiye’de Kürdçe dili üzerinde yazılı olmayan ve yöneticilerin kafa yapısına bağlı olarak trajikomik keyfi yasaklar uygulanmaya devam ediyor.
Yıllarca insanlar çarşıda, pazarda anadillerini konuştukları için insanlara hakaret edildi, para ve çeşitli cezalarla cezalandırıldılar. Yüzlerce yıl Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra 1924'te Tevhid-i Tedrisat kanunu ilan edilerek Kürdçe eğitimlerin yapıldığı medreseler kapatıldı. Amaç Kürdçe eğitime engel olmaktı.
1983'te de yine asimilasyon amaçlı Yatılı Bölge Okulları açıldı. Çocuklara ilkokulda anadilleri Kürdçe konuştukları için dayak ve karatahtanın yanında tek ayak üstünde durma gibi aşağılayıcı cezalar verilerek zorla Türkçe öğretildi. Türkçe eğitime zorlanan, ilk defa duyduğu Türk dilini öğrenmekte sıkıntı yaşayan Kürd çocuklarının daha ilk okul yıllarında eğitim hayatları bitirildi.
Kürdleri asimile (Türkleştirmek) etmek için yapılan bütün uygulamalarda istenilen başarı elde edilemedi. Çünkü ne yapılırsa yapılsın zengin bir dil yok edilemiyor. Prof. Celal Şengör dahil çeşitli ülkelerdeki tarafsız dil uzmanlarının belirttiğine göre Hint Avrupa dil grubuna mensup Kürdçe dünyanın en zengin sekiz dili arasında kabul görüyor ve konuşulan bir çok dilin anası kabul ediliyor.
DEM Parti'nin kazandığı Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanlığı gibi Eğil İlçesi'nde de belediye seçimi kazanan Ak Parti duyurularını Türkçe'nin yanında Kürdçe'nin Kurmanci ve Zazaki lehçeleri ile yapacağını açıkladığında yasak koymak yerine doğrular paylaşılınca güzellikler çoğalır diye yorum yapmış ve sonunda da olsa aklın yolu seçildi diye sevinmiştim. Ancak bu sevincim kısa sürdü. 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı nedeniyle gelen müşterilere Kürtçe hizmet yapılacağını açıklayan Pine Cafe sahibi Ramazan Şimşek gözaltına alındı. Tutuklanması için sevk edildiği mahkemede yurt dışına çıkma yasağı ile ev hapsi verilerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını basından öğrendik.
Sümerler gibi insanlık tarihine katkı sunan geçmiş antik medeniyetlerin ölü dillerini öğrenmek için araştırmaların yapıldığı iletişim çağında yaşıyoruz. Yaşadığımız çağda binlerce yıl zenginleşerek günümüze kadar ulaşan Kürdlerin anadiline yasak koyan bir ülke görünümünden kurtulmak için Türkiye'yi yönetenler Mardin'de Artuklu, Muş'taki Alparslan Üniversitesinde Kürd Dili ve Edebiyatı bölümleri ile Bingöl Üniversitesinde Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü açtılar. Almalarına rağmen bu bölümlerden mezun olanlara mesleklerini yapma imkanı her zaman sınırlı tutuldu.
Kürdçenin çoğu lehçesi ile yayın yapan TRT 6 kurulmasına rağmen Kürd dili hala TBMM'de bilinmeyen bir dil olarak tutanaklara geçtiği unutulmamalı.
Çeşitli nedenlerle Avrupa'ya göç etmiş Türk ailelerin eğitime başlayan çocukların asimile olmamaları için anadillerinde eğitim görmelerine çaba harcayan Türkiye'de Kürdçe Anadilde Eğitim hala yasak. Zorla ve yasaklarla uygulanan asimilasyon çağdaş dünyada insanlığa karşı islenen suç olarak değerlendirilmesine rağmen Kürdçe anadilde eğitim asimilasyon amaçlı değilse neden hala engelleniyor?
A.Güllüoğlu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.