İngiltere'nin verdiği desteği çekmesi ile birlikte 1922'de Yunan ordusu Anadolu'da işgal ettiği yerlerden geri çekildi. Yunanlılar geri çekilirken Ege Bölgesinde ve İzmir'de evleri yakılan Rum ahali de mal ve mülklerini bırakarak Yunanistan'a gitmek zorunda kaldılar. Giden Rum ahalinin yerinde Balkanlarda yaşayan farklı kültüre sahip Türk kökenliler ve diğer Müslüman halklar getirilip yerleştirildi. Kısaca yüzyıl geriye gidince yerlisine ender rastlanan bir şehir İzmir. Aradan geçen zamana rağmen hala Anadolu ile kültürel olarak bütünleşemedi. Azınlıkta kalan kültürel yapısı ve sosyal yaşam tarzı ile İzmir farklı bir şehirdir. Anadolu'da "Gavur İzmir" denmesinin nedeni de budur.
İstanbul'da olduğu gibi Anadolu'dan gelen göçmenler İzmir'de belli semtlerde yoğunlaşarak hemşeri kolonisi kuramazlar. Çünkü İzmir'de egemen olan şehir kültürü ve yaşam biçimi gelen yerli göçmenleri kendine benzetir. Bu gönüllü asimilasyona karşı belli oranda da olsa kültürlerini ve yaşam biçimlerini koruyabilenler yaşadığı yeri terk edip İzmir'e yerleşmek zorunda kalan Kürdlerdir.
İzmir Türkiye'nin yaşam tarzı ile en "modern" şehridir dedik. Ancak İzmir'e 1922 sonrası Balkanlardan ve Yunanistan’dan getirilen göçmenlerin bir kısmında yeniden sürgün edilme korkusu var. Bu endişenin yarattığı korku bilinç altında yer ettiği için modern İzmir şehir kültürü farklı olana karşı egemen ulusun ırkçı damarını da bünyesinde barındırır.
Ancak çağdaş görünen yaşam tarzları ile ırkçılığı çok iyi kamufle eder. Balkanlardan ve Yunanistan'dan gelen İzmirlilerin çoğunluğu diğer "azınlığın azınlığı" etnik grupların da çoğunluğu gibi Kürdlere ve (kendi anadillerini unutmalarına rağmen) Kürdçeye de karşıdırlar.
En son İzmir Barosu Genel Kurulu'da bir bayan avukat konuşmasında saçının bir kısmı göründüğü için İran molla rejiminin ahlak polisi tarafından işkence edilerek öldürülen Masha Amini'ye getirerek jin, Jiyan, Azadi diyerek konuşmasını bitiriyor. İran'daki direniş ile bütünleşen jin, Jiyan, Azadi sloganına salonda “ayranı kabaran" bir grup ırkçı avukat sert tepki gösteriyor. Kadın, Hayat ve Özgürlük anlamına gelen Jin, Jiyan u Azadi sloganını İran'daki direnişçilere destek olmak için bütün dünya tekrarlıyor. Ne kadar modern olursa olsun İzmir kültüründe egemen olan ırkçı damar söz konusu Kürdler ve Kürdçe ise İzmir Barosu'nun kongresinde olduğu gibi mutlaka ortaya çıkıyor.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.