Hatırlayalım, Sakarya'da baba ile oğlu sırf Kürtçe konuşuyorlar diye fanatik bir ırkçı tarafından kurşun yağmuruna tutulmuştu. Saldırıda baba hayatını kaybetmiş oğlu ise ağır yaralı olarak kurtulmuştu. Yetkililer tarafından cinayet ile sonuçlanan bu ırkçı saldırıya gerekli duyarlık gösterilmedi. Gelişmelerin nerelere varabileceğinin hesabı yapılmadı. Kürdçe konuşuldu diye işlenen cinayet toplumsal boyutu ile incelenip ele alınması gerektiği halde adi suç olarak değerlendirildi.
Bursaspor ve Amedspor arasında geceden başlayıp maçta oynadığı saatlerde de devam eden saldırganlık ile farklı olanın ötekileştirildiği için oluşan nefretin nelere yol açtığını gözler önüne serdi. Zamanında önlem alınmadığı için ırkçı düşüncenin toplumsal boyutunun nerelere varabileceği kısmen ortaya çıktı.
Bursa'da maç öncesi, maçta ve maç sonrası yaşanan olaylar kapsamlı ve hesabı kitabı yapılmış organize saldırılardır. Bu saldırlar ile birlikte statta açılan pankartlar ile Kürd'lere geçmişte yaşanan acı olaylarla ilgili yoruma gerek bırakmayacak şekilde açık ve net uyarı mesajları verilmiştir.
Saldırıların arkasında kimlerin olduğunu, saldırılara kimlerin yol verdiğini ve hangi amaçla yapıldığını iyi biliyoruz. Geçmişi anımsatmak için açılan pankartlar ile verilmek istenen mesaj da zaten o günleri yaşayanların hep aklında unutmadık ve hiç silinmiyor.
İnsanlar zorla yedirilen dışkıyı unutmadı. Babalarının köy meydanında çırılçıplak soyulup falakaya yatırıldığını ve bayılıncaya kadar dövüldüğünü de çocuklar unutmadı.
Beyaz Torosları, Asit Kuyularını, Failleri belli olan ve göstere göstere işlenen seri cinayetleri, Cem Ersever'i, Yeşil'i de kimse unutulmadı.
Yaşanan o dönemde yapılanlar nedenleri ile birlikte ortaya konmadan, faillerinden hesabı sorulmadan, unutması mümkün olmadığını da kimse unutmasın.
Çok iyi bildikleri o günler hiç yaşanmamış gibi demokrasi vaadinde bulunan kimi havariler birlik -beraberlik için "Helalleşelim" diyor, kimileri de "Baki olan kardeşliktir" diyor. Altı doldurulmadan söylenen demokrasi gibi her kavramın, yada helallik ve kardeşlik gibi her lafın anlamı görecelidir, söyleyen kişinin niyetine göre değişik anlamlar kazanır.
Gerçek olan eşit olmak gibi talebi olmayan Kürd'ün dostu, hayatın her alanında Türk'ler ile kendi kimliğiyle eşit olmayı isteyen Kürd'ün bu ülkede düşmanı çok.
A.Güllüoğlu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.