Referandum sonrası devletleşmeye gidilirse bu kurulacak yeni devletin yapay olacağı, İsrail’in ve dolayısıyla ABD’nin kuklası, hatta sömürgesi olacağı iddia ediliyor.
Var sayalım bu iddiaların hepsi doğru.
Yahudilerin peygamberi Hz. Yusuf’u kardeşleri babalarından kıskandıkları için bir kuyuya atarlar. Günler sonra oradan geçen köle tacirleri tarafından kurtarılır. Sonra Mısır\'da köle olarak satılır. Devamı bilindiği için lafı uzatmayacağım. Kuyudan çıkabilmek için Hz. Yusuf kendisine uzatılan ipi \"Siz beni köle yapıp satacaksınız\" diyerek reddetme gibi bir lüksü olabilir mi? Olamaz, reddederse kuyuda kalacak ve açlıktan ölecek.
Bu olayda olduğu gibi \"DİN KARDEŞLERİ\" tarafından bu gün düşman bellenen batı devletlerinden alınan silahlar ile (kimyasal olanlar dahil)her türlü zulme uğrayan Güney Kürdistan halkı İsrail’in referanduma verdiği desteğe yok mu desin? Ayrılma aşamasına nasıl gelindiğini, güvensizliğin sebeplerini yok sayarak miting alanlarındaki İsrail bayrağını görüp sadece bunu dillendirmek iyi niyetli olmayıp düşülen aczin ifadesidir.
İsrail devleti kendi ülkesi yararına gelişmelerden pay çıkarmak isteyecektir.
Türkiye referandumu \"yok hükmünde’’ saymak yerine desteğini esirgemeseydi alanlarda yüzlerce Türk bayrağı dalgalanacaktı.
Bilinmesi gereken bu durumun sorumlusu Güney Kürdistan değildir.
Sorumlu aranıyorsa yıllardır ırk ve mezhepte tekçiliği dayatan , zalimlikte sınır tanımayan, ayrılmaktan başka seçenek bırakmayan politikayı savunan anlayıştır...
A.Güllüoğlu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.