Cumhuriyet kurulduğundan beri başta tarih olmak üzere binlerce yıllık şehirlerin, dağın taşın adı değiştirildi. Ülkenin adı yaşayanların varlığı ile birlikte inkar edildi, kültürü çalındı kaynakları talan edildi. Kelime haznesi ile dünyanın en zengin on dilli arasında sayılan bir dille toplama dil dendi. Yasaklar kondu, gelişmesi engellendi. Konuşanlar, yazıp çizenler cezalandırıldı. Onlara "Anadilini unutmuş akrabalar" dendi. Aslını inkar etmeyip söylenenleri kabul etmeyenlere baskı uygulandı. Kendi anavatanlarında "hizmetçilik" görevi reva görüldü ve onların "suratlarına tükürün “dendi. "Kuyruklu" diyerek hakaret edildi, fıkralarla ile aşağılandılar.
70'li yıllara gelindiğinde de Böl ve Yönet politikası uygulandı. İnanç (ümmet) ve ideolojik (halkların kardeşliği) olarak hazırlanmış üst proje ile bölünmek istendiler. Yapılan her darbede öncelikli olarak en ağırından nasiplerini aldılar. "Et ve tırnağız” denmesine rağmen hak ve eşitlik isteyen bir nesil 12 Eylül ile birlikte tırnak gibi kesilip atılmak istendi. Yine başarı sağlanamadı, geçte olsa darbeciler mahkûm edilmek zorunda kalındı. Eşitlikten söz edilmediği için "Aynı gemideyiz" demenin de insanları kandırmaya yetmediği anlaşıldı. Provake edilemiyen Alevi-Sünni çelişkisi de eskiden olduğu gibi birliğin önünde artık engel teşkil etmiyor.
Arkeolojik bulgular,sözlü ve yakın tarihin yazılı belgeleri ile Genetik Biliminin ortaya koyduğu inkarı mümkün olmayan veriler görmezden gelindi. Bir ulusun hakları ile birlikte varlığı inkar edildi. Asimilasyonun her türü denendi yine yetmedi. Geçmişte olduğu gibi doğum oranlarını kıyaslayanların uykuları hala kaçıyor.
Kendiliğinden olmasına rağmen son seçimde bu ulusun birlik olunca neleri başarabilecekleri de ortaya çıktı. Bu gün her iki ittifaktan da dışlanmalarına rağmen önümüzdeki seçimin sonucu yine onların vereceği oyalara bağlı.
Kurulu her iki ittifakta da soruna kenarından köşesinden değinilmesine rağmen çözüm için tek çare eşitliğe değinen yok. Hala iki ittifak tarafından dışlanmaya rağmen inanç ve ideoloji kullanılarak "Böl ve yönet" politikası uygulanmak isteniyor. Elde kalan son malzeme ile de Zaza (Dımli) ve Kurmanç ayırımını körükleyerek ikinci bir yüzyıl daha bu düzen sürsün isteniyor. Bir ülkede var olan sorunlar ancak eşitler arasında çözülür.
Not:Türk'lerin kökeni Ortaasya olup lehçeleri ile birlikte Türkmen,Azeri,Özbek, Gagavuş gibi kollara ayrılmışlar. Hepsinin üst kimliği Türk'tür.
Kürd'lerinde anavatanı Kürdistan olup (Önasya ve Mezopotamya) konuşulan lehçeleri ile birlikte Zaza,Soran,Goran ve Kurmaç diye kollara ayrılır. Ancak hepsinin kökeni bir olup ulusun üst kimliği Kürt'tür.
A Güllüoğlu
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.