İsmail Beşikci Son Makaleler

'Afrika Edebiyatı' Üzerine…

Kürd edebiyatı da Kürd diliyle yazılan eserlerden oluşur. Kürdistan’ı, Kürdleri konu edinen, gerilla mücadelesini, köylerin yakılıp yıkılmasının, göçleri, Kürd yurtseverlerin kaçırılıp yok edilmesini, zulmü işkenceyi, hapishaneleri, çöplükleri kurcalayan çocukları anlatan ama, Türk diliyle, Arap diliyle, Farsça, İngilizce vs. yazılan eserler, Kürd edebiyatı çevresinde değerlendirilmez.
'Afrika Edebiyatı' Üzerine…
Makaleyi Paylaş

YapıKredi Yayınları’ndan Kitap-lık Dergisi’nin, Temmuz-Ağustos 2016 tarihli ve 186 numaralı sayısı yayımlandı. Dergide, Ahmet Sait Akçay’ın, Modern Afrika Edebiyatı (Dönemler, Temalar, Yönelimler) başlıklı uzun, bir incelemesi var. (s.5-57) Bu yazıda, bu değerli incelemeyle ilgili düşüncelerimi açıklamaya çalışacağım.

Edebiyat dil ile ilgili bir kavramdır. Edebiyat dilin kullanımıyla ilgilidir. Dil yoksa, edebiyat da yoktur. Afrika edebiyatı denildiği zaman, İngilizce, Fransızca, Portekizce, İspanyolca ve bu dillerde yapılan edebiyat değil, yerli diller, Svahili, Gikuyu, Xhosa, İgbo, Hausa, Yoruba, Zulu gibi yerli diller ve dillerde yapılan edebiyat akla gelmelidir.

Dil yoksa, edebiyat da yoktur. İngilizce’yle, Fransızca’yla, Portekizce’yle İspanyolca’yla Afrika edebiyatı olmaz.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1960’larda, sömürge dönemi sona erip ulusal kurtuluş mücadeleleri başarıya ulaştı. Sömürgeler bağımsızlaştı. Bundan sonra, Afrika’da, İngiliz sömürgeleri İngilizce’yi, Fransız sömürgeleri Fransızca’yı, Portekiz sömürgeleri Portekizce’yi, resmi dil olarak benimsedi. Örneğin, Kenya’nın resmi dilinin İngilizce olması, Senegal’in resmi dilinin Fransızca olması, bu ülkelerin anadillerinin yerli diller olduğu gerçeğini örtemez.

Öte yandan, Afrika edebiyatı, belirsizlik içeren bir kavramdır. Mısır edebiyatı, Gana edebiyatı, Senegal edebiyatı, Kenya edebiyatı … daha belirgin bir durumu ifade etmektedir.

Gana edebiyatı denildiği zaman, İngiliz dili ve dille yapılan edebiyat değil, Gana’daki yerli diller ve bu dillerde yapılan edebiyat akla gelmelidir. Senegal edebiyatı denildiği zaman, Fransızca ve bu dilde yapılan edebiyat değil, Senegal’deki yerli diller ve bu dillerde yapılan edebiyat akla gelmelidir.

Yazıda sık sık, İngiliz dilinin Afrikalılaşmasından, Fransız dilinin Afrikalılaşmasından söz edilmektedir. (s. 8, 43, 54) Bunun, Afrika edebiyatının gelişmesine katkı sunduğu ifade edilmektedir. İngilizce’nin ve Fransızca’nın Afrikalılaşması, İngilizce’yi ve Fransızca’yı geliştiren bir durumdur. Bunun, yerli dillerin ve bu dillerde yapılan edebiyatların gelişmesine bir katkısı yoktur.

1952-1956 yılları arasında, Kenya’da yaşanan Mau Mau isyanını anlatan İngilizce yazılmış bir romanı, Kenya edebiyatı çevresinde değerlendirmek doğru değildir. Bu roman İngiliz edebiyatı çevresinde değerlendirilir. Bu romanı yazan bir İngiliz olsun, Kenyalı bir yerli olsun durum değişmez.

Olaylar, doğal olarak Kenya’da, çiftliklerde, köylerde, şehirlerde geçiyor. Olayları yaratanlar, olaylara katılanlar, hep Kenyalı yerliler... Düşünceler, duygular, beklentiler, işkenceler, zulümler, hapishaneler, kaçırılıp yok edilmeler… hep Kenyalıları anlatıyor. Kenya ailelerini, Kenya insanlarını anlatıyor. Bütün bunlara rağmen roman İngilizce yazıldığı için Kenya edebiyatına girmiyor.

Nijeryalı yazar Ken Saro Wiwa (1941-1995)’ nın, İngilizce yazmaktan memnuniyetini bildirmesi, diğer Afrikalı kardeşlerine İngiliz diliyle ulaştığını, İngiliz diliyle haberleştiğini söylemesi, (s.10) toplumsal, politik, insani bir ilişkidir. Bu süreçin, Nijerya’daki yerli dillerle, bu dillerde yapılan edebiyatla bir ilişkisi yoktur. Bu ilişkilerin yerli dilleri geliştirmediği da açıktır.

Kenyalı yazar, Ngugi wa Thiong’o (d. 1936)’nun yerli dillere ve dillerde yapılan edebiyata dikkat çekmesi önemlidir. (s. 8) Ngugi wa Thiong’o “ Batı dillerinde yazılan metinlerin kıta kültürünü yeterince sunamayıp bilakis hapsettiğini düşünür.” ( s. 8, s.50-51)

Türk dili olduğu için Türk edebiyatı vardır. Türk dili yoksa, Türk edebiyatı da olmaz. İngilizlerin, Fransızların, Almanların, Rusların, Arapların, Farsların vs. Türkleri, Türkiye’yi konu edinen, ama, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça dilinde yazılmış romanları, yazıları Türk edebiyatı çevresinde değerlendirilmez. Çünkü, edebiyat, dil ile ilgili, dilin kullanımıyla ilgili bir sanatdır. Dil yoksa edebiyat da yoktur.

Kürd edebiyatı da Kürd diliyle yazılan eserlerden oluşur. Kürdistan’ı, Kürdleri konu edinen, gerilla mücadelesini, köylerin yakılıp yıkılmasının, göçleri, Kürd yurtseverlerin kaçırılıp yok edilmesini, zulmü işkenceyi, hapishaneleri, çöplükleri kurcalayan çocukları anlatan ama, Türk diliyle, Arap diliyle, Farsça, İngilizce vs. yazılan eserler, Kürd edebiyatı çevresinde değerlendirilmez. Bunlar, Türk edebiyatı, Arap edebiyatı Fars Edebiyatı vs. çevresinde değerlendirilir.

Türk diliyle yazan Kürd yazarların eserlerinin Türk edebiyatı tarihine, Türk edebiyatı antolojilerine alınıp alınmaması edebi olmaktan çok, günün Türk siyasal kültürüyle, Türk siyasal düşüncesiyle ilgilidir. Anti-Kürd politikaların hüküm sürdüğü dönemlerde, Türk diliyle yazmış bu Kürd yazarlar genellikle görmezlikten gelinirler, yok sayılırlar, dışlanırlar. Kürd oldukları bilinen, ama Türkçe yazan bazı yazarlara, şairlere ise, bu nitelikleri hiç sorgulanmadan, Türk yazarı, Türk şairi kabul edilip, Türk Edebiyatı tarihlerinde, Türk Edebiyatı antolojilerinde yer verilmektedir.

İleride, Kürdler kendi kendilerini yönetmeye başladığı, egemenliğin paylaşıldığı, siyasal gerginliklerin azaldığı bir dönemde, bu yazarlara da Türk edebiyatı tarihlerinde, Türk edebiyatı antolojilerinde yer verilebilir. O zaman, Kürd edebiyatı tarihlerinde ve Kürd edebiyatı antolojilerinde, “Kürdistan’ı, Kürdleri, Türk diliyle anlatan yazarlar “ diye bir bölüm yer alabilir.

Nobel Edebiyat Ödüllü Yazarlar

Pearl Buck (1892-1973) bütün romanlarında Çin’i anlatmıştı. Çin ailesini Çin insanlarını, insan ilişkilerini, toplumsal ilişkileri, Çin deneyimlerini anlatmıştı. Ama 1938 yılında, Amerikalı bir yazar olarak, İngilizce yazan bir yazar olarak Nobel Edebiyat Ödülü kazandı. Pearl Buck hiçbir zaman Çin edebiyatı çevresinde değerlendirilmedi. Çin dili yoksa, Çin edebiyatı da olmaz. Pearl Buck adı her zaman Amerikan edebiyatı çevresinde anılıyor.

Wole Soyinka (d. 1934) Nobel Edebiyat Ödülü kazanan ilk Afrikalı yazardı. Bu ödülü 1986 yılında kazanmıştı. Nijeryalı bir yazar. Afrika deneyimlerini, Nijerya deneyimlerini anlatıyor. Ama İngilizce yazıyor. Afrika deneyimlerini anlatması, Nijerya deneyimlerin anlatması, ama İngilizce yazması, “Afrika edebiyatı”, “Nijerya edebiyatı” demek için yeterli midir? Nijerya’daki yerli diller, yerli dil yoksa Nijerya edebiyatından söz etmek mümkün mü?

Nadine Gordimer (1923-2014) Güney Afrikalı, beyaz bir yazardı. 1991 yılında, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştı. İngilizce yazıyordu, Afrika deneyimlerini, Güney Afrika deneyimlerini anlatıyordu.

Nobel Edebiyat Ödülü kazanan diğer bir yazar John Coetzee (d. 1940) Güney Afrikalı, Avustralya’da yaşayan bir yazar. İngilizce yazan, beyaz bir yazar. 2003 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazandı. John Coetzee de Afrika deneyimlerini, Güney Afrika deneyimlerini anlatıyor.

Ahmet Sait Akçay’ın, Modern Afrika Edebiyatı başlıklı incelemesinde, John Coetzee’nin dikkate değer bir değerlendirmesi var… John Coetzee, Elizabeth Castello romanında, Afrika romanı hakkında görüşlerini belirtir. “İngiliz romanı ilk elde, İngiliz tarafından İngiliz için, Rus romanı Rus tarafından Rus için yazılır.. Ancak, Afrika romanı Afrikalı tarafından, Afrika için yazılmaz. Afrikalı romancılar Afrika’yı, Afrika deneyimlerini aktarabilirler. Anca, daha çok omuzlarının üzerinden şöyle bir bakıp yabancılara yazarlar. İster beğenin, ister beğenmeyin, üçüncü bir kişinin yorumunu hesaba katarlar, Afrika’yı dünyaya tanıtırken…” (s. 9)

Siyahi Bilinç Hareketleri

Afrika tarihinde, zamanları ve mekanları değişik iki Siyahi Bilinç hareketi vardır. Birincisi, 1930’lu, 1940’lı yıllarda, Fransızca konuşan Afrikalı öğrenciler arasında gelişmiştir. Bunlar arasında, Leopold Sedar Senghor’u (1906-2001), Martinikli şair ve düşünür Aime Cesaire’ ı (1913-2008), Amilcar Cabral’ı (1924-1973) sayabiliriz. Alioune Diop (1910-1980) Leon Damas (1912-1978) de Siyahi Bilinç hareketinde adı geçenlerdir.

Siyahi Bilinç hereketinin, iktidarın diliyle iktidara karşı mücadele yürüterek kendi ortak değerlerini ürettikleri söylenir. Bu sömürge geçmişini, geçmişde yaşanan acıları canlı tutmak anlamına gelir.( s.28)

Leopold Sedar Senghor Fransızca yazan bir şairdir. Leopold Sedar Senghor ismi, Fransızca yazan şairlerin önde gelenleri arasında sayılmaktadır. Ulusal kurtuluşdan sonra Senegal devlet başkanlığı da yapmıştır. Leopold Sedar Senghor’un bu niteliği, Siyahi Bilinç hareketinin, Fransızca karşısında, yerli dilleri, anadilleri koruma, kollama diye bir sorunlarının olmadığını gösterir. Bu, Siyahi Bilinç hareketinin çok önemli bir eksikliğidir. Siyahi Bilinç hareketlerinin yerli dile, yerli dillere, önem vermesi, romanlarını, yazılarını, yabancılardan çok yerliler yazmaya özen göstermesi önemlidir.

1948-1994 yılları arasında, Güney Afrika’da, egemen olan Aparheid rejimine karşı gelişen Siyah Bilinci ikinci Siyahi Bilinç hareketidir. Steve Biko’nun (1946-1977) öncülük ettiği bu hareketde de İngilizce’ye karşı yerli dilleri geliştirme diye bir vurgulama yoktur. Bu da Siyah Bilinci hareketinin çok önemli bir eksikliğidir. Siyah Bilinci hareketinin bu eksikliğin bilincine varması gerekir. Steve Biko’nun 1977 de, 31 yaşındayken ırkçı rejim tarafından katledildiği bilinmektedir. Steve Biko’nun Güney Afrika’da Nelson Mandela’ (1918-2013) dan sonra gelen çok etkili bir isim olduğu da bilinmektedir.

Bugün Afrika’da, Atlas Okyanusu’ndaki ve Hind Okyanusu’ndaki ada devletleri de dahil 58 bağımsız devlet vardır. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce bu sayı sadece iki idi. Habeşistan ve Liberya… Bugün 58 bağımsız devlet var. Yazar Ahmet Sait Akçay, Modern Afrika Edebiyatı başlıklı incelemesinde, bu devletlerden 26’sının dillerinden ve edebiyatlarından söz ediyor. Bunlar, Güney Afrika, Nijerya, Kamerun, Gana, Senegal, Mısır, Cezayir, Tunus, Sudan, Somali, Burkina Faso, Kenya, Tanzanya gibi devletlerdir.,

Geriye kalan 32 devlet arasında, Fas, Batı Sahra, Moritanya, Libya, Çad, Nijer, Togo, Etiyopya, Eritre, Cibuti, Ruanda, Birundi, Mozambik, Madagaskar, Zambiya, Bostvana, Namibya, Gabon, Malavi gibi devletler vardır.

İncelemede, birkaç yerde Amilcar Cabral adı geçmektedir. Amilcar Cabral, 1973-1974 yıllarında, Gine Bissau’da, Portekiz sömürgeciliğine karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın lideridir. Ulusal Kurtuluş’dan sonra, Gine Bissau devlet başkanlığı da yapmıştır.

Orta Batı Afrika’da, Atlas Okyanusu kıyısında, Gine isimli, Ekvator Ginesi isimli iki devlet daha vardır.

Gine Bissau’daki Ulusal Kurtuluş Mücadelesi, 1970 li yılların ortalarında, Cape Verde Adaları ile birlikte anılmaktaydı. Cape Verde Adaları da bugün, Atlas Okyanusu’nda, Gine Bissau açıklarında bulunmaktadır. Bağımsız bir devlettir. 500 bin civarında nüfusa sahiptir (2010)

Namibya, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Güney Batı Afrika’da bir Alman sömürgesiydi. 1904-1907 yılları arsında, Almanya bu sömürgesinde soykırımlar yaptı. Bu soykırımlar sürecinde, Bantu halklarından Hererolar 65 bin kayıp verdi. Bu Hererolar’ın toplam nüfusunun % 80’idir. Hotanto halklarından Namalar 10 bin kayıp verdi. Bu da Namalar’ın % 50’sine tekabül etmektedir. Bugün Namibya, 2 milyon civarında nüfusa sahip bağımsız bir devlettir. (2010)

Burada çok önemli bir sorun var. Sömürge geçmişini canlı tutmaktan, geçmişte yaşanan acıları unutmamaktan söz ediliyor. Siyahi Bilinç hareketlerinin amacı, eylemi budur. Bu acılar hangi dilde ifade edildiği zaman daha etkili olur? Sömürgeci dillerde mi, yerli dillerde, ana dillerde mi? Siyahi Bilinç hareketinin, Güney Afrika’daki Siyah Bilinci hareketinin bunun bilincinde olması gerekir.

Çeviri’nin kaçınılmazlığı

İngilizce ve Fransızca, Portekizce, İspanyolca karşısında, yerli dilleri geliştirecek, köklendirecek, yaygınlaştıracak temel süreç çeviridir. İngilizce’den, Fransızca’dan, Almanca’dan, İtalyanca’dan, Portekizce’den, İspanyolca’dan, Rusça’dan, Çince’den, Hintçe’de, Arapça’dan, Türkçe’den yerli dillere yapılan çeviriler, yerli dillerden bu dillere yapılan çeviriler. Yerli dilleri geliştirecek çok önemli bir süreçtir.

Homeros’dan, Dante’den, Cervantes’den, Shakespeare’den, Diskens’den, Balzac’dan, Flaubert’den, Stedhal’den, Goethe’den, Tolstoy’dan, Dostoyeski’den, İbsen’den, Yaşar Kemal’den yerli dillere yapılacak çeviriler, bu dillerin gelişmesine çok yardımcı olacaktır.

Ahmet Sait Akçay’ın yazısının sonunda, Kenyalı yazar Ngugi wa Thiong’o’nun Dönüş isimli bir hikayesi var. (s. 58-61) Bu hikayenin sonunda, ‘İngilizce’den çeviren’ diye bir not var. Bu hikayenin doğrudan İngilizce mi yazıldığı, yoksa, yerli dillerden mi İngilizce’ye çevrildiği iyi anlaşılmıyor.

Ahmet Sait Akçay’ın incelemesinde, Ngugi Wa Thiong’o’nun çok adı geçiyor. Kitaplarından da çok söz ediliyor. Romanları hep İngilizce isimleriyle veriliyor. Bunlar, doğrudan İngilizce’mi yazılmış, yoksa, yerli dilden İngilizce’ye mi çevrilmiş, iyi anlaşılmıyor…

Latin Amerika’da Durum

Güney Amerika’da, Brezilya’da Portekizce konuşulmaktadır. Meksika’da ve Guatemala, Belize, Honduras, El Solvasor, Kostarika, Panama gibi ülkelerin yer aldığı Orta Amerika ülkelerinde İspanyolca konuşulmaktadır. Küba, Jamaika Haiti, Dominik Cumhuriyeti gibi Bahama Adaları ve Büyük Antiller’de, yani Karayipler’de yine İspanyolca konuşulmaktadır.

Venezuela, Colombiya, Ekvator, Peru, Bolivya, Paraguay, Şili, Arjantin, Uruguay gibi ülkelerde de İspanyolca konuşulmaktadır.

Karayipler ve Güney Amerika, 15. Yüzyılın sonlarından itibaren, İspanyollar ve Portekizliler tarafından işgal edilmiştir. Bu işgal sürecinde, yerliler, yani, Astekler’in, Mayalar’ın, İnkalar’ın çok büyük bir kısmı, soykırıma varan operasyonlarda imha edilmiştir. İşgal edilen bu ülkelere daha sonraki yüzyıllarda, İspanya’dan ve Portekiz’den çok büyük nüfus aktarılmıştır. Üç-dört asır boyunca, çok büyük kitleler halinde bu ülkelere yerleşen, İspanya’ya ve Portekiz’e bağımlı olarak yaşayan bu halklar, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, Simon Bolivar (1783-1830) liderliğinde, İspanya’ya ve Portekiz’e karşı bağımsızlık savaşı vererek bağımsızlık kazanmışlardır.

İspanya’dan ve Portekiz’den çok farklı olan bu yeni coğrafyalarda, bu insanlar İspanyolca ve Portekizce dilleriyle, yeni bir edebiyat yaratmışlardır. ‘Güney Amerika Edebiyatı’ndan çok, Meksika edebiyatından, Guatemala edebiyatından, Venezuela edebiyatından, Colombiya edebiyatından, Arjantin edebiyatından, Brezilya edebiyatından söz edilebilir.

Bu edebiyatlar çevresinde, elbette, Astekler’in, Mayalar’ın, İnkalar’ın, soykırımlardan geriye çok az kalan torunlarının dilleri ve bu dillerde yapılan edebiyatları elbette vardır. Bu dillerden İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Portekizce gibi dillere, bu dillerden yerli dillere yapılan çevirilerin, bu dilleri ve edebiyatları geliştireceği söylenebilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Nerina Azad
Bu makale toplam: 11548 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:02:42

Son Makaleler

Son Gelişmeler Üzerine Türkiye’de Üniversite İbrahim Kaypakkaya Anması Değinmeler 3 Kürdistan'a Sor Malazgirt ve Kürtler Kurdiana Düğümü Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu IV Köklere Yolculuk Toprak Temelli Milliyetçilik Kürdlerin Geleceği Konusunda Birkaç Söz Antik Kürdistan Din Ve Bilim Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki Kitap Uludere (x) Newroz 2024 Akre Üç Kitap Hazro Beyleri Simurglar Mehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği Mücadelesi Şeyh Said Direnişi İle İlgili İki Kitap Diyarbakır Kitap Fuarı 2023 Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi Ehmedê Xanî’nin Hatırası Üzerine Abdurrahman Önen-Erdnîgarîya Kurdistanê Kürtler ve Güller Cilt 3 ‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ … 'Yaşamın Kıyısında' Behdinan, Barzan, Milli Lider Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II) Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması Son Kız ‘Deniz’in Ütopyası’ Üzerine Rudaw TV Stockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine Düşünceler Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan II Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora Kürdleri Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi Rovîyê Xasûk Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi III Kendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’ Peywend Yayınları Duhok Üniversitesi’nin 30. Yılı Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne II Kürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne Kürd Aydınları II Bedirhan Epözdemir’in Anıları Seyidlik-Şeriflik Kürdizade Ahmed Ramiz Medreseler-Üniversiteler Medya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve Kürdler Mülteci Yaşamlar Öncü Bir Kürt Aydını 59 Yıl Sonra Şemdinli Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu III Ortadoğu Bir Ailenin Son 200 Yıllık Tarihi Tarih Okumaları, Kürdlerin Hikayesi Hewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde Konferans Theodor Herzl Bize Ne Anlatıyor? Aforizmalar Son Yolcu Irkçılık Hakkında … Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın Anıları Adil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü? Kürd Aydınları İlim-Bilim Kürdçe Derslerinin Önemi Yaş 83…* Mezopotamya Uygarlığında Hakkari Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - II Bediüzzaman’ın Hançeri Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu* Destar Kitap-Kafe Kürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana Kaynakları Bingöl-Van Gezi İzlenimleri Göbekli Tepe Hakkında… Güvenlik Munzur Çem’in Anıları Derve Cendere II Saatin İçindeki Sır Mehmet Öncü Kitapları Zarema, Yahudi Devleti Juli’nin Sesi ‘Ateşte Doğanlar’ Kadri Hoca… Kürt Hâkim Alevilik Üzerine II ‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine Uygur Türkleri Başkanlık Seçimleri, ABD Üniversite Raporu OFra Bengio’nun Kürd Liderlere Eleştirisi Dr. Said Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği Ama Onlar Kardeştiler… Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’ İSkan Tolun II Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II ‘Doğumun Ölümü’ Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine… Ermeniler, Kürdler, Azeriler Devrimci Doğu Kültür Ocakları Eylül 2020 Kürdler-Kürdistan Bir AİHM Başkanı Halepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırı Devran İskan Tolun Woodrow Wilson Harf Devrimi’nin Kürdler İçin Anlamı Mehmet Elbistan Kürtler, Şehir Şehirlileşme ‘Kürt Çalışmaları…’ Zini Gediği Katliamı Kürd Tarihini Kürdlerin Yazması… ‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II ’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ Değinmeler-2 Irkçılık Üzerine Seyid Ahmed Cebari Şengal, Afrin Mustafa Selîmî Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu Orhan Kotan’ın Şiiri Leylan - II Kürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı? Leylan Xwebûn Orta Karadeniz’de Etnisite İlişkileri Alevilik Üzerine… Güvenli Bölge Duvarımızı Yapamadık… Doktor Said Alevilik ve Tarihi Bitlis ve Ahalisi 1916 Kürd Tehciri Bir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu? Kürd Tarihi Üzerine Gözlemler Adıyla Çağırmak Kürdistan’ın Güneyinde Soykırım Kürdlerin Tarihi Milliyetçilik Üzerine Hong Kong, Kürdistan ‘Kürtlerle Türkler’ Ortadoğu’da Devletlerin Kurulması Abdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. Yıldönümü Üniversitenin Bilim Anlayışında Temel Sorunlar Cumhuriyet, 19 Mayıs 2019 'Özgürlük İçin Sanat' Helsinki’de Sosyal Forum Teknoloji, Bilim, Eğitim Milletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/Kürdistan Hewler - Duhok - Zaho Bir Tartışma Üzerine… Dönemin Romanları Eleştirilerin İzinde Rêya Heqîyê (Alevilik) ABD Ziyareti - IV ABD Ziyareti - III ABD Ziyareti - II ABD Ziyareti - I Berlin’de Dersim 37-38 Paneli Başur’da Siyaset Duhok-Hewlêr Gezisi Kürdçe Yasaklarının İşlevi ‘Aleviliğin Doğuşu’ II ‘Kimliksiz Çığlıklar’ Türkiye’de Adalet Arayışları 'Aleviliğin Doğuşu' Kürdlere Soykırım… Moskova’da Kürd Konferansı Cevat Geray’a Sevgi… Bilim Ahlakı Mahallenin Arkadaşları Selahattin Demirtaş’ın Şarkısı Canip Yıldırım Kütüphanesi Devşirmeler ve Devletsizler Dağ Kavmi - II Adaylar… Dağ Kavmi -I Geleceğini Belirleme Hakkı ve Kürdler Farhad Daftary, Şiilik Alevilik Şiizm ‘Türklük Sözleşmesi’ Timure Halil Hakkında … Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk… Celal Talabani... Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık... Güvenlik... Domino Etkisi Referandum-Bağımsızlık Tartışmaları Danimarka Seyahati Sekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımı İnsanlık Araştırmaları Merkezi Fahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine… Bir Kürd... İki Kürd... Üç Kürd Yezda... Ermeniler, Kürdler… Yeni Bir KDP Kurma Çalışmaları Hasta Adam Avustralya Gezisi Hayatımdan Kesitler Birey Toplum İlişkileri Peşmergelik Yüce Bir Değerdir Kaderine Küsmek Kürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun… Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor Said Suriyeli Mülteciler Parlamento Milli Düşünce Sempozyumu Desmond Fernandes Kürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!... Kürtler Ne İstiyor? Eşkiya 28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak... Devlet, İslam, Kürdler ve Darbe Pencinarîler II Pencinarîler I Azim... Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, Ezdan Zağros’un Ötesine… Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı 'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Söz İttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi… Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon Planları Yakındoğu’nun İmhası ve Pontus Sorunu Keşiş’in Torunları Dersimli Ermeniler Anlıyorum Ama Konuşamıyorum 1128 Akademisyen Yaşar Kaya Alevilik... Elveda Güzel Vatanım Alevilerin Kitabı Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan III Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan II Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I) Komkurd-An Nelson Mandela - Aziz Sancar Barış, Yüzleşme, Müzakere İBV Hewler Temsilciliği 558. Oturma Şengal’i Ziyaret Şengal TBMM Kürdlerde/Kürdistan’da Ana Sorun Özyönetim Üzerine... Norveç Seyahati Alaine Tuoraine’e Eleştiri Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim Zaafları Güneşin Krallığı Keyakisar Barzani bir dönem daha görevde kalmalıdır Temel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması... Üniversitenin Ana Sorunu Mardin: Hüzünlü Kent Alevilik-Müslümanlık Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler İslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son buldu Kürd Kültürü Neden Yağmalanıyor? Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê' İki Olay Üzerine Düşünceler Barış ve Çözüm Süreci - III Eleştiriler Ev Jin û Mêrê bi Maskê Barış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler... Barış ve Çözüm Süreci… Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. Friç Soykırımlar ve Devletsiz Halklar IŞİD’in Zuhuru Şeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in Katili Ulusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/Kürdistan Bitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de Yaşam Uluslararası Bitlis Sempozyumu Barzaniler Değinmeler İfade Özgürlüğü ve ABD Türk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası Nizam Kürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin Rolü Mustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruz Düşün Hayatında ve Edebiyatta Kurumlaşmalar Yakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel Özelliği Roboski – Goyiler Türk-İslam Sentezi ve Kürd Sorunu Kürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudur Barış