Yaşar Kaya’nın vefatı, zihnimde, son 60 yıllık Kürd tarihinin yeniden canlanmasına neden oldu. 1959’de, genç bir üniversite öğrenciyken 49’lar Davası’ından tutuklandı. Tutuklananların en genciydi.1963 Deng Dergisi, 23’ler Davası… Medet Serhat’ı, Musa Anter’i, Sait Kırmızıtoprak’ı, Edip Karahan’ı… sevgiyle anıyorum.
1991-1992’de, İstanbul’da Mezopotamya Kültür Merkezi’nde, Kürd Enstitüsü’nün kuruluş çalışmalarına birlikte katıldık. Musa Anter’i, Hüseyin Musa Sağnıç’ı, Abdurrahman Dürre’yi, Cemşid Bender’i sevgiyle anıyorum.
Çok hızlı, acı dolu yıllardı. Ama çok büyük bir heyecanın yaşandığı yıllardı. İstanbul Kürt Enstitüsü’nün kurulması döneminde, Tarlabaşı’daki Mezopotamya Kültür Merkezi’nde, Savaş Buldan’ın Rojda’sında yapılan tartışmalara Yaşar Kaya’da her zaman katılırdı… İsmet Şerif Vanlı’yı, Ordixane Celil’i seviyle anıyorum…
Özgür Gündem Gazetesi, Demokrasi Partisi, Özgür Gündem Gazetesi’nin İstanbul’da, Kadırga’daki ve Başmusahip Sokak’daki bürolarının bombalanması, Demokrasi Partisi’nin Ankara’daki Genel Merkezi’nin bombalanması…
‘Faili Meçhuller’in yaşandığı yıllar… Vedat Aydın’ı, Mehmet Sincar’ı, Savaş Buldan’ı, Behçet Cantürk’ü, Hafız Akdemir’i, Hüseyin Deniz’i, Muhsin Melik’i, Ferhat Tepe’yi… Bütün Kürdistan şehitlerini sevgiyle anıyorum. Bütün bu arkadaşların toprağa verilmesinde, Yaşa Kaya’nın çok büyük mücadelesi oldu. Hızlı yıllar, acı dolu yıllar… Katliamların yarattığı acılar, şehitlerin toprağa verilmesinde yaşanan ayrı acılar… Ama, haklı olmaktan doğan bir heyecanın, çok yoğun bir heyacanın yaşandığı yıllar…
Kürd ulusuna başsağlığı diliyorum. Yurda’ya, Berivan’a, Dara’ya, Tayyar’a, ailenin bütün fertlerine başsağlığı diliyorum. Yaşar Kaya’nın dostlarına başsağlığı diliyorum.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.