Bu yazı, İdris Erenç’in, Juli’nin Sesi romanı ile ilgili bazı düşüncelerimi ve duygularımı içermektedir.
Juli’nin Sesi, Sîtav Yayınları, 2. Bs. Ankara 2020, 467 s.
Önce, yazar İdris Erenç hakkında kısa bir bilgi. 1972, Şemdinli doğumlu. Yaklaşık 8 yıl gerillada kalmış. 2001 yılında İran tarafından yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmiş. Müebbed hapis cezasına çarptırılmış. 19 yıldır cezaevinde.
Juli’nin Sesi romanında . dikkatimi çeken en önemli husus, yazarın Kürdçe’ye çok önem vermesi. Bu çok bilinçli bir tutum. Bütün insan isimleri Kürdçe yazılmış. Bütün dağ, ova, yayla, nehir, göl vs. isimleri Kürdçe yazılmış. Köy isimleri Kürdçe yazılmış, mahalle, semt isimleri Kürdçe yazılmış. Bütün bitki, ağaç, ot vs. isimler Kürdçe yazılmış. Yemek isimleri, daha birçok konunun, malzemenin isimleri Kürdçe yazılmış. Bu tutumun, Kürd/Kürdistan sorununda çok önemli, çok yüksek bir bilinç olduğunu düşünüyorum. Yazar bu tutumunu ifade etmiyor. ‘Şöyle yaptım, böyle yaptım ‘ demiyor. Yazılarıyla bunu açıkça ortaya koyuyor.
Romanda, dikkatimi çeken ikinci konu ise, olayların Şemdinli kırsalında geçmesi. Bunu biraz açmam gerekiyor: 1962-1964 arasında , Bitlis’de, 34. Piyade Alayı’nda askerlik yaptım. Alaydan bir bölük, 1963 bahar ve yaz aylarında, Sonbahar’a kadar, Şemdinli’de sınır bölgelerinde görevlendirilmişti. Ben de bu bölük içindeydim. Yedeksubay, teğmendim.
Bölük, Van, Gürpınar, Başkale, Yüksekova üzerinden Şemdinli’ye, oradan da sınır bölgelerine varmıştı. Haruna, Diman, Tisi, Derebani, Sirünüs, Bembo, Şapatan, Nehri, Evliyan, Benavik, Besosin, Zerin, Mavan, Rubaruk, Biskan, Grana, Kelit, Herki, Bedaw, Nugaylan… Bölük, bütün bu alanlara yaya olarak varıyor, çevrede keşif faaliyeti yaya olarak yapılıyordu. Malzemeler, geri tepmesiz top, 81’lik havan, 101’lik havan gibi silah araç gereçleri katırlarla taşınıyordu. Motorlu araçlar için yol yoktu. Bütün yürüyüşler patika, keçi yolu üzerinde yapılıyordu. 1990 ları, 2000’leri 1960’lardan ayıran en önemli fark artık, bölgede ulaşımın motorlu araçlarla yapılabiliyor olmasıdır.
İdris Erenç’in romanını okurken, bütün bu alanları, yazarla, başkahraman, Zerwanla birlikte dolaşır gibi oldum. Yukarıda sıralamaya çalıştığım köylerin çoğunun adı romanda sık sık geçiyor. Romanın, beni, 1963’ e götürdüğünü söyleyebilirim.
O günlerde, Kürdler, Mele Mustafa Barzani önderliğinde, demokratik ve ulusal hakları için, Irak ordusuyla savaşıyordu. Top sesleri, sınırda çok rahat bir şekilde duyuluyordu. Irak savaş uçaklarının peşmergeler üzerine, Kürd köyleri üzerine bıraktığı bombalar, sık sık Gerdi ve Herki alanlarına da düşüyordu.
Haruna, Diman taraflarında Humaro Aşiret vardı. Şemdinli, Aşağı Katuna, Masuri, Helena, Şeyxan taraflarında Zerza Aşireti yaşıyordu. Benavik, Besosin, Mavan taraflarında Gerdi Aşireti, Herki, Bedkar, Nehri taraflarında Herki Aşiret vardı.
Şemdinli, Herki Aşireti’nin yaşadığı alanlarda Barzan Aşireti’ne, (Başur) Gerdi Aşireti’nin yaşadığı alanlar da Bradost Aşireti’ne (Başur) komşuydu. Zerza Aşiret’nin yaşadığı alalar ise, Rojhilat’daki, Zerza Aşireti’n komşuydu.
Juli, Girana ve Kelit arasındaki çok yüksek, çok sivri, kılıç gibi yükselen, çıkmanın, inmenin mümkün olmadığı yalçın kayalıkların adıdır. Juli kayalıkları
***
Yazar İdris Erenç’in Kürdçe üzerindeki hassasiyet çok yüksek, çok olumlu. Bu hassasiyeti dikkate alarak, romanda geçen insan isimlerini, dağ, ova, ırmak isimlerini, köy isimlerini, ot, bitki isimlerini vs. sıralamaya çalışacağım.
Kadın -erkek insan isimleri
Behiya, Sitî, Tutya, Kavîs, Asmin, Zerwan, Helgurt, Hana, Sarya, Helmet, Boğduz, Mîzgin Gerdi Xaanemir, Mela, Beko, Mizar, Kîjoley, Dapîrkê, Asê, Nazê, Direwana, Menar, Rûbare, Serkemi, Siyad, Devut, Sonya, Hişyar
Şerwan, Sofi Kîyal, Aru, Talha, Dizo, Sîhad, Bahadır, Harpos, Ruken, Husev, Siyamek, Avreş, Avareş, Ferydun, Merze, Bişeng, Julya, Marya, Bênaw, Siber, Tajdin Nêrgiz, Sih, Meduse, Mîra, Mem, Hanak, Siye, Têkoşer, Hejar, Siber, Kekis, Heci, Nadya, Aryem, Şexo,Si, Simko, Sih, Dale, Sewdin, Nêçir, Pesop, Xurto, Serjiniq Zana, Sefin, Gûyi, Sakina Çenedirêj, Roza, Bager, Ertuş, Azad, Deman, Jêhat, Leto, Helane, Şawirte, Zerdest, Rêber, Garzan, Kezvan, Jinda, Beritan, Lolan, Lorin, Karoj, Xeşmer, Amed, Serhatki, Delil, Çekdar, Hindirin, Tîrêj, Xemgin, Zerdan, Mezdan, Ezwer, Sixo, Rozan, Şewger, Lêlkan, Silko, Yektaw, Bedran, Sipan, Cigerxwin, Heyal, Diyana, mEyaz, Aşti, Rezan, İso, Şeo, Bade
Dağ, Ova, Yayla, Irmak, Göl İsimleri
Mesiro, Juli kayalıkları, Mergê Dağı, Zêr Boğazı, Mergêsor, Diyane, Gêliya Eli Beg Şeqlewa, Hêrir, Mesîf, Hewler, Çiyaye Reş, Şîlan, Pedro, Şîwe, êroz, Herguş, Zet ormanları, Zin Boğazı, Kekeç Dina, Sergele Boğazı, Siro Dağları, Bêsendrax, Berxwedan, Çeman, Belûtya Goste, Silo Yaylası, Pesen Suyu, Salaran Köprüsü, Goman Tepesi, Dalamper dağı, Zerza, Geliyê Xane, Mirgêwer, Xakurkê, Gare, Katuna, Tise, Helane, Dilan, Kon, Bizmik Siro dağa, Gostê, PîrêSin, Gavan, Şexan, Kurêjehro, Çemçû, Stûne ormanalrı, Çerçela Gölü, Xira dağı, Pîran Geliyê Reş Suyu, Desta Hente, Mergesor Ormanları, Morê Dağı, Tabure Eraba, Dala Aşurte, Çil û çar, Tepe Helikoptere Noktê Pêsu
Kaniyê Eliyê Direj, Kerêmxan, Şirwan, Kewerte Tepesi, Sertat Boğazı, Geliyê Şin, Şerwan, Gemana, Karker Dağı, Şanider Mağarası, Deşta Heyate,
Köy İsimleri
Rizê, Hupê, Kêru, Girana, Enkawa, Kelet, Rubaruq, Mavan, Begignê, Banê, Niştimanperwer, Kelaşin, Navşar, Kışpila, Sûne, Derke, Are, Şapatan, Zerin Zine, Benavik, Besosin, Begolte, Bazgira, Hardin, Çuman, Kerket, Nehri, Begird, Musanê, Nêrkulê, Helena, Katune, Şikeftan , Rubînus, Çerçela, Are, Babka, Herguş, Bazgira, Aşağı Gerdiya
Bitki, ot isimleri
Kerkul, heliz, mende, luşe, sow, kurat , kereng, kiwark, surya, siyabo, gasos, hegedan, rêvas, talke, tevri, tirşok, şîr, guzebest, gırşîk, Kezvan, tujik, hespir, soryas, lusi, spink, punk, binewş, cotir, guharesk
***
Juli’nin Sesi romanında, başkahraman, vekil öğretmen Zerwan, gerillaya katılmış, uzun süre çatışmalarda yer almış, yaralanmış bir kişi. Dünyadaki gelişmeler hakkında bilgisi olan, gelişmeleri izlemeye çalışan, Kürdlerin dünyadaki, Ortadoğu’daki konumunu, statüsüzlüğünü ferkeden bir kişi
Yukarıda, sıralamaya çalıştığı isimler incelenirken farkedilmiştir. Yazar İdris Erenç, sadece Bakur’daki dağ, ova… isimlerini dile getirmiyor, yerine ve zamanına göre, Başur’daki, Rojhilat’daki , Rojava’daki, dağ, ova, ırmak, semtlerinden de söz ediyor. Yazarın, başkahraman vekil öğretmen Zerwan’ın, Başur, Rojhillat, Rojava’daki gelişmelere örgütlere, kurumlara, örneğin, Qusımlo peşmergelerine, Barzani peşmergelerine karşı olumlu bir tutumu var. Juli’nin Sesi, romanında başkahraman, vekil öğretmen Zerwan’ın bir peşmergenin oğlu olduğuna da işaret etmek gerekiyor. Gelişmeler dile getirilirken bu durumu da ferkediyoruz.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.