İttifaklarla ilgili düşüncem şudur: Bugünkü siyasal ve toplumsal koşullarda, Kürd siyasal partilerinin, Kürd örgütlerinin ittifakı bağımsız Kürdistan’ı amaçlamalıdır. Bağımsız Kürdistan’ı amaçlamayan ittifakların, Kürdler için, Kürdistan için bir değeri ve işlevi yoktur.
“Zamanı değil”, diyerek sorunu belirsizliğe bırakmak, sakıncalıdır.
Kürdistan’ın bağımsızlı gündeme geldiği zaman, referandum gündeme geldiği zaman, “İran buna karşıdır, Türkiye buna karşıdır ABD bunu istemez…” gibi gerekçeler ileri sürülüyor. Bu, Kürdlerin geleceğini, İran, Türkiye, ABD… tayin etsin” demektir. “Devlet istemiyoruz” demek aynı şeyi söylemektir. Halbuki Kürdlerin geleceği hakkında Kürdler söz sahibi olmalıdır. Kendi geleceğini tayin etmek, elbette Kürdlerin önemli, vazgeçilmez bir hakkıdır. Ama bu aynı zamanda Kürdlerin önemli bir görevidir.
Kendi geleceğini tayin etmek, Kürdler için neden bir görevdir. Bir görevdir. Çünkü, Kürdlere hasım güçler Kürdleri öldürmek, yok etmek için, kendi aralarına, her türlü ittifakı, her türlü birleşmeyi yapıyorlar. Kürdler de ölmemek için, yaşamak için kendi aralarında bir ittifakı, birleşmeyi gerçekleştirmelidir. Bu ittifak, birleşme, bağımsız Kürdistan’ı amaçlamalıdır. Ancak böyle olduğu zaman özgür yaşamak söz konusu olabilir. Bağımsız Kürdistan’ı amaçlamayan ittifakların, birleşmelerin bir değeri, işlevi yoktur.
Şimdi müze olan “Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı” unutulmamalıdır. “Kadınların şerefine tecavüz odaları unutulmamalıdır. Halepçe’deki Kürd soykırımı unutulmamalıdır. Halepçe’deki Kürd soykırımının öncesi ve sonrası unutulmamalıdır. Exodus unutulmamalıdır. Devletsiz halklar ve soykırım ilişkilerinin bilincine varmak önemlidir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.