İsmail Beşikci Son Makaleler

Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)

Resmi görüş “Bu topraklar üzerinde yaşayan ve kendini Türk hisseden Türktür” diyor. Bu hükmün insanları, örneğin Kürtleri Türk yapamayacağı açıktır. Kürtler artık kendilerini Türk hissetmiyorlar. Bunu açıkça dile getiriyorlar. Bu süreci idari ve cezai yaptırımlarla engellemek de artık mümkün değildir. Kürtler artık, Türklerle, Kürt olarak ve eşit koşullar içinde yaşamak istiyorlar. Kürtler, artık, Kürtlerin, Kürt toplumu olmaktan doğan haklarını talep ediyorlar, savunuyorlar. Doğal olan, doğru olan budur
Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)
Makaleyi Paylaş

Bu konularda önemli bir sorun var. Onuncu yüzyılın sonlarından itibaren Orta Asya’dan Anadolu’ya göçle gelen Oğuzların toplamı kaçtır?


İTÜ öğretim görevlisi antropolog Timuçin Binder genetik alanında yaptığı araştırmaya dayanarak Türkiye nüfusunun sadece yüzde 10-15'i Orta Asya kökenli olabileceğini, geri kalan nüfusun en az 40 bin yıldır bu topraklarda yaşadığını söylüyor.


Antropolog Timuçin Binder'in görüşü dikkate değer bir görüş. Onuncu yüzyıldan itibaren Orta Asya'dan, Batıya doğru Oğuz Türklerini akınları oldu. Horasan'a, İran'a, Mezopotamya'ya, Irak'a Anadolu'ya akınlar oldu. Dört asır boyunca bu akınlar devam etti. Yani, onbirinci, onikinci, onüçüncü yüzyıllarda da akınlar oldu. Bütün bu süre içinde gelen Oğuzların sayısı toplam olarak 400-500 bin civarındadır. Gelenlerin önemli bir kısmı aile olarak geliyordu. Göçle gelenler atlı ve silahlıydı. Göçle gelenler arasında atlı ve silahlı bekar erkekler de vardı. O zamanlar, Anadolu'da ve Anadolu'nun doğusunda yaşayan nüfusun 10 milyon civarında olduğu söylenmektedir. Bu halklar, Gürcüler, Ermeniler ve Rumlardı. Van Gölü ve Urmiye Gölü çevresindeyse Kürtler, daha Güney'de de Asuriler ve Araplar oturuyordu. Bu alanlarda dağınık bir şekilde yaşayan Yahudilerden de söz etmek gerekir. Demek ki, Oğuzlar, yerli kadınlarla evlenerek bir nüfus çoğalması oldu. 10 milyon yerli nüfusa karşı 400-500 bin civarındaki akıncıların, fetihçilerin sayısının çok az olduğu söylenebilir. 13 milyon yerli nüfusa karşı 400-500 bin civarındaki akıncıların baskın gen oluşturamaması doğaldır. Akıncılar veya fetihçiler baskın gen oluşturamadığı için, Anadolu'da yaşayan Türklerle, Orta Asya'da yaşayan Türkler, örneğin Kırgızlar, Kazaklar, Hakas Türkleri ve Tatarlar arasında, fizik bakımında benzerlik bulunmuyor. Bu toplulukların genel olarak çekik gözlü oldukları biliniyor.


Resmi görüş “Bu topraklar üzerinde yaşayan ve kendini Türk hisseden Türktür” diyor. Bu hükmün insanları, örneğin Kürtleri Türk yapamayacağı açıktır. Kürtler artık kendilerini Türk hissetmiyorlar. Bunu açıkça dile getiriyorlar. Bu süreci idari ve cezai yaptırımlarla engellemek de artık mümkün değildir. Kürtler artık, Türklerle, Kürt olarak ve eşit koşullar içinde yaşamak istiyorlar. Kürtler, artık, Kürtlerin, Kürt toplumu olmaktan doğan haklarını talep ediyorlar, savunuyorlar. Doğal olan, doğru olan budur.

***

Küçük Asya’ya gelen Türkmen nüfus hakkında kesin bir bilgi olmadığı söylenir. Doğan Avcıoğlu, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun, (1912-1984) X. ve XII. Yüzyıllar arasında, Küçük Asya’ya 550 bin- 600 bin Oğuz, Türkmen geldi, dediğini hatırlatmaktadır. Prof. Dr. Claude Cahen’in ise,(1909-1991) Osmanlılardan Önce Anadolu kitabında, 200 bin-300 bin kişilik bir göç olduğundan bahsettiğini, hatta bu miktarı düşürdüğünü vurgular. Prof. Dr. Speros Vryonis’in de ( d.1928) aynı kanıda olduğunu söyler.

Doğan Avcıoğlu aynı dönemde, Ord. Prof. Mükrimin Halil Yınanç’ın ise, (1900-1961) bir milyonun üzerinde bir Türk varlığından söz ettiğini söyler. O dönemde, Küçük Asya’daki Müslümanların, Hrıstiyanların, onda bir bile olmadığı vurgulanır.

O dönemde, Küçük Asya’nın nüfusunun 8 milyon civarında olduğu hesaplanır. Küçük Asya’nın yerli halkı, Gürcüler, Lazlar, Pontuslar, Ermeniler, Rumlardır. Zağroslar’da, Urmiye ve Van Gölü arasında, Kuzey Mezopotamya’da Kürdler yaşamaktadır. Kuzey Mezopotamya’da Kürdler, Asuri-Süryanilerle birlikte yaşamaktadır. Küçük Asya’da, bir miktar Yahudi’nin varlığından da söz etmek mümkündür. Speros Vryonis, 13. Yüzyılda, 8 milyonluk nüfusun 6 milyona düştüğünü de belirtmektedir.

8 milyonluk kitle karşısında, 3 asır boyunca gelen toplam 500 bin civarında olan kitle baskın gen oluşturamamaktadır. Bugün, örneğin, Çorum, Çankırı, Yozgat, Kastamonu, Eskişehir yörelerinde, yani Ortaasya’dan gelenlerin daha yoğun olarak yaşadıkları yörelerde yapılan DNA tetkiklerinde, buradaki nüfusun, Ortaasyalı, Kırgızlara, Kazaklara, Türkmenlere benzeme oranın çok düşük olduğu görülmektedir… Anadolu’nun yerli halkları Rumlara, Ermenilere benzeme oranı daha yüksektir. Örneğin, yukarıda sözü edilen illerde yaşayan Türkler fizik olarak Kırgızlara, Kazaklara, Türkmenlere benzemiyorlar… Rumlara, Ermenilere vs. daha çok benziyorlar… Kaldı ki, Ortaasya’dan gelenlerini hepsi Türkmen değildir. Afganlar ve Moğollar vs. de vardır.

Şu önemli. Küçük Asya’ya gelenler, kanımca, fetih için gelmiyorlar. Kendilerine yeni yerleşim alanları bulmak için geliyorlar. Atlı ve kılıçlı geliyorlar. Aile değil, daha çok erkekler geliyor. Gürcü, Ermeni, Rum vs. kadınlarla evlenmek suretiyle nüfus artışı sağlanıyor. Önce Müslümanlaşma, daha sonra Türkleşme gündeme geliyor. Türkleşme, daha doğrusu Türkleştirme çabalarının, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde, İttihat ve Terakki ile başladığı, bu çabaların, Cumhuriyet döneminde kararlı bir şekilde sürdürüldüğü biliniyor.

14. ve 15. Yüzyıllarda, Küçük Asya’da, Türkmenlerden, Türkmen akınlarından vs. bahsederken, bu ilişkilerin hatırlanmasında yarar vardır. 14. Ve 15. Yüzyıllarda, bütün Küçük Asya’yı Türkmenlerle dolu saymak, o günkü koşulları inceleyen bir tarih yazımı değildir, bugünün değerleriyle o günleri inceleyen, bugünkü resmi ideolojinin gereklerinin yerine getiren bir tarih yazımıdır.

Doğan Avcıoğlu’nun bu konudaki düşünceleri için bk. Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, Beşinci Cilt, Tekin Yayınevi 1984 İstanbul, s. 2004-2005

***

Osmanlıların Balkanlar’da Avrupa içlerinde gelişmesi fütuhatla, askeri istila yanında, iskan ve kolonizasyon hareketiyle de ilgilidir. Pavlusçular ve Bogomiller Mani dinini Hristiyanlık içinde yaymaya çalışan gruplar olarak görülüyor. Kilise tarafından çok ağır baskılarla karşılaşan Pavlusçular ve Bogomiller Osmanlı’nın Balkanlar’da gelişmesini kurtuluş olarak görüyorlar. Osmanlı’nın iskan ve kolonizasyon hareketine destek veriyorlar. Osmanlıların Balkanlar’da iskan ve kolonizasyon hareketiyle, Pavusçularla ve Bogomillere buluşması araştırmacı-yazar Hasan Yıldız tarafından tarihsel buluşma olarak değerlendiriliyor. (s. 134-140) Bir süre sonra Pavlusçular ve Bogomiller Müslümanlığı da kabul ediyorlar. Pavlusçular savaççı, Bogomiller barışçı nitelikleriyle tanınıyorlar. Mani dinindeki İnsan-ı kadim anlayışı (eski, öncesiz, geçmişin derinliklerine inen) Alevilikte, İnsan_ı Kamil (sözleri doğru, işleri iyi ahlakı güzel insan) olarak beliriyor.

***

1514 Yavuz Sultan selim ile Şah İsmail arasında gerçekleşen Çaldıran Savaşı döneminde ve sonrasında Kürd mirleri ile Osmanlı arasında bir ilişkinin geliştiği görülür. Bu ilişkiyi, Kürd mirlikleri ile Osmanlı arasında karşılıklı görüşülüp belli prensipleri imza altına aldıkları bir antlaşma olarak değerlendirmemek gerekir. İki kesim arasında aracılar vasıtasıyla yapılan söz bildirimi olarak değerlendirmek gerekir. (s. 148)

Bu dönemde Kürd mirlerinin hiçbir bağlayıcılığı olmaya boş fermanlara olur verdikleri görülmektedir. Bu fermanların Kürd mirlerinin kendi varlıklarını ve geleceklerini yakından ilgilendirdiği açıktır. Bu konuda Kürd mirlerinin ortak bir tutum alamamaları dikkate değer bir durumdur. Bu konuda, Kürd mirleri bırakınız ortak tavır almayı, aracıyı bir tarafa bırakıp Padişahla bizzat muhatap olmayı bile düşünememişlerdir. Bu durum boş fermanların gerçekten boş olduğunu ortaya koymaktadır. Mülkün babadan oğula geçmesinin kabul edilmesi fermanların dolu olduğu anlamına gelmiyordu. Kürd mirlerinin kendileri olarak iş yaptığı anlamına gelmiyordu.

Yavuz Sultan Selim, İran Şahı’nın Kürdistan’da ve Anadolu’da ilerlemesinden rahatsızdı. Bu bakımdan Kürdlerin birlik halinde İran Şahı’nın önünü kesebileceğini düşünüyordu. Bu bakımdan, Kürd mirlerine kendi aralarından birini başkan seçmelerini öneriyordu. Yavuz Sultan Selim’in yaptığı öneriyle, aralarından seçecekleri bir komutana bağlanmayı kendi ‘şeref ve onuruna’ yediremeyen aşiret bilinci, bir başka yabancı gücün altında birlik olmayı kabul ediyordu. (s. 149, s. 160)

Bu durumda, Machiavel’in dile getirdiği siyaset sanatının, Osmanlı tarafından da uygulandığını görüyoruz. ‘Güçsüzleri, güçlerini arttırmadan koruyunuz. Güçlülerin gücünü azaltıcı operasyonlar yapınız’ (s. 149-150)

Kürd mirlerinin Kürdistani olmayan bu tutumlarını, süreci yönetme kabiliyetlerinin eksikliğini, Tarih Okumaları Kürdlerin Hikayesi kitabında İbrahim Küreken de dile getirmektedir. ( İBV Yayınları, Haziran 2022, s. 287-289)

Hasan Yıldız, kitabının ‘İstila ve Fetihlerin Kürt Toplumu Üzerindeki Yıkıcı Etkileri’ bölümünde (s. 200-2008) Kürd mirlerinin, Kürd aşiretlerinin tutumları dile getirmektedir, eleştirmektedir. Kürdler, Kürdistan’a yapılan herhangi bir saldırıda, birleşerek, birlikte hareket ederek saldırıları durdurma, saldıranları ülkelerinden kovma yerine küçük küçük parçalara ayrılarak, dağılarak savunmaya geçmektedirler, hedef çoğaltmaktadırlar. Bu tutum aşiretlerin varlığını sürdürmeleri için gerekli olabilir ama tutum devletleşme olanaklarını ortadan kaldırır. Bu süreçte Kürdler yerel yerleşim alanlarını da birbirlerine karşı kıskançlıkla koruyorlardı. Ama, şu olgulara da işaret etmek gerekir: Kürdistan her zaman Asya çöllerinden kaçanlarla onları kovalayanların savaş alanı olmuştur. (s. 204)

Farklı bir düşünce için bk. Yusuf Ziya Döger, Kürd Aşiretlerinde Alan Koruma, Sitav Yayınları, Van 2021

***

Hasan Yıldız, Süleymaniye ile Barzan- Bexdinan arasında dikkate değer bir farklılık ortaya koymaktadır. Süleymaniye tarafının gerek Osmanlı döneminde gerek daha sonraki dönemlerde, devlet bürokrasisinde önemli görevler aldıklarını, Barzan-Bexdinan tarafının ise bürokrasi ile çok zayıf ilişkiler içinde olduğunu belirtir. Barzan-Bexdinan tarafının (s. 186, s. 230) Osmanlı’ya duyduğu güvensizlik nedeniyle, örneğin Hamidiye Alayları kuruluşunda yer almadığını vurgular.

Araştırmacı-yazar Hasan yıldız, çalışmasının ‘İlk Kürt Örgütleri ve Siyasal Yapıları bölümünde, dönemin Kürd aydınlarının birbirleriyle geçinemediklerini anlatır. (s. 264 vd. ) O dönem Mustafa Kemal’in en büyük çabasının ise, yabancıların, özellikle İngilizlerin ve Fransızların Kürdlerle uyuşmalarına engel olmak olduğunu vurgulamaktadır. (s.268)

İncelemenin Sonuç Yerine başlıklı bölümü, Proletarya/Küçük Burjuvazi/Lümpen Proletarya ve Siyasi Gruplar’ başlığını taşımaktadır. (s. 433-450) Bu bölümde PKK düşüncesi ve eylemleri eleştirilmektedir. Bu örgütün ‘Düşük Yoğunluklu Savaş’ konsepti içindeki yerine açıklık getirilmeye gayret edilmektedir.

Bu incelemenin sonuna konulan EK’in başlığı ‘Ukrayna ‘da Zaza Var mı?’ başlığını taşımaktadır. Bu bölümde, Zazaların Kürdlerden ayrı bir halk, Zazaki’nin Kürdçe’den ayrı bir dil olduğunu dile getiren bir anlatım vardır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Bu makale toplam: 4852 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:43:24

Son Makaleler

Din Ve Bilim Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki Kitap Uludere (x) Newroz 2024 Akre Üç Kitap Hazro Beyleri Simurglar Mehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği Mücadelesi Şeyh Said Direnişi İle İlgili İki Kitap Diyarbakır Kitap Fuarı 2023 Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi Ehmedê Xanî’nin Hatırası Üzerine Abdurrahman Önen-Erdnîgarîya Kurdistanê Kürtler ve Güller Cilt 3 ‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ … 'Yaşamın Kıyısında' Behdinan, Barzan, Milli Lider Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması Son Kız ‘Deniz’in Ütopyası’ Üzerine Rudaw TV Stockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine Düşünceler Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan II Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora Kürdleri Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi Rovîyê Xasûk Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi III Kendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’ Peywend Yayınları Duhok Üniversitesi’nin 30. Yılı Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne II Kürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne Kürd Aydınları II Bedirhan Epözdemir’in Anıları Seyidlik-Şeriflik Kürdizade Ahmed Ramiz Medreseler-Üniversiteler Medya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve Kürdler Mülteci Yaşamlar Öncü Bir Kürt Aydını 59 Yıl Sonra Şemdinli Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu III Ortadoğu Bir Ailenin Son 200 Yıllık Tarihi Tarih Okumaları, Kürdlerin Hikayesi Hewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde Konferans Theodor Herzl Bize Ne Anlatıyor? Aforizmalar Son Yolcu Irkçılık Hakkında … Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın Anıları Adil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü? Kürd Aydınları İlim-Bilim Kürdçe Derslerinin Önemi Yaş 83…* Mezopotamya Uygarlığında Hakkari Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - II Bediüzzaman’ın Hançeri Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu* Destar Kitap-Kafe Kürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana Kaynakları Bingöl-Van Gezi İzlenimleri Göbekli Tepe Hakkında… Güvenlik Munzur Çem’in Anıları Derve Cendere II Saatin İçindeki Sır Mehmet Öncü Kitapları Zarema, Yahudi Devleti Juli’nin Sesi ‘Ateşte Doğanlar’ Kadri Hoca… Kürt Hâkim Alevilik Üzerine II ‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine Uygur Türkleri Başkanlık Seçimleri, ABD Üniversite Raporu OFra Bengio’nun Kürd Liderlere Eleştirisi Dr. Said Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği Ama Onlar Kardeştiler… Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’ İSkan Tolun II Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II ‘Doğumun Ölümü’ Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine… Ermeniler, Kürdler, Azeriler Devrimci Doğu Kültür Ocakları Eylül 2020 Kürdler-Kürdistan Bir AİHM Başkanı Halepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırı Devran İskan Tolun Woodrow Wilson Harf Devrimi’nin Kürdler İçin Anlamı Mehmet Elbistan Kürtler, Şehir Şehirlileşme ‘Kürt Çalışmaları…’ Zini Gediği Katliamı Kürd Tarihini Kürdlerin Yazması… ‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II ’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ Değinmeler-2 Irkçılık Üzerine Seyid Ahmed Cebari Şengal, Afrin Mustafa Selîmî Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu Orhan Kotan’ın Şiiri Leylan - II Kürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı? Leylan Xwebûn Orta Karadeniz’de Etnisite İlişkileri Alevilik Üzerine… Güvenli Bölge Duvarımızı Yapamadık… Doktor Said Alevilik ve Tarihi Bitlis ve Ahalisi 1916 Kürd Tehciri Bir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu? Kürd Tarihi Üzerine Gözlemler Adıyla Çağırmak Kürdistan’ın Güneyinde Soykırım Kürdlerin Tarihi Milliyetçilik Üzerine Hong Kong, Kürdistan ‘Kürtlerle Türkler’ Ortadoğu’da Devletlerin Kurulması Abdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. Yıldönümü Üniversitenin Bilim Anlayışında Temel Sorunlar Cumhuriyet, 19 Mayıs 2019 'Özgürlük İçin Sanat' Helsinki’de Sosyal Forum Teknoloji, Bilim, Eğitim Milletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/Kürdistan Hewler - Duhok - Zaho Bir Tartışma Üzerine… Dönemin Romanları Eleştirilerin İzinde Rêya Heqîyê (Alevilik) ABD Ziyareti - IV ABD Ziyareti - III ABD Ziyareti - II ABD Ziyareti - I Berlin’de Dersim 37-38 Paneli Başur’da Siyaset Duhok-Hewlêr Gezisi Kürdçe Yasaklarının İşlevi ‘Aleviliğin Doğuşu’ II ‘Kimliksiz Çığlıklar’ Türkiye’de Adalet Arayışları 'Aleviliğin Doğuşu' Kürdlere Soykırım… Moskova’da Kürd Konferansı Cevat Geray’a Sevgi… Bilim Ahlakı Mahallenin Arkadaşları Selahattin Demirtaş’ın Şarkısı Canip Yıldırım Kütüphanesi Devşirmeler ve Devletsizler Dağ Kavmi - II Adaylar… Dağ Kavmi -I Geleceğini Belirleme Hakkı ve Kürdler Farhad Daftary, Şiilik Alevilik Şiizm ‘Türklük Sözleşmesi’ Timure Halil Hakkında … Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk… Celal Talabani... Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık... Güvenlik... Domino Etkisi Referandum-Bağımsızlık Tartışmaları Danimarka Seyahati Sekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımı İnsanlık Araştırmaları Merkezi Fahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine… Bir Kürd... İki Kürd... Üç Kürd Yezda... Ermeniler, Kürdler… Yeni Bir KDP Kurma Çalışmaları Hasta Adam Avustralya Gezisi Hayatımdan Kesitler Birey Toplum İlişkileri Peşmergelik Yüce Bir Değerdir Kaderine Küsmek Kürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun… Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor Said Suriyeli Mülteciler Parlamento Milli Düşünce Sempozyumu Desmond Fernandes Kürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!... Kürtler Ne İstiyor? Eşkiya 28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak... Devlet, İslam, Kürdler ve Darbe Pencinarîler II Pencinarîler I Azim... 'Afrika Edebiyatı' Üzerine… Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, Ezdan Zağros’un Ötesine… Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı 'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Söz İttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi… Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon Planları Yakındoğu’nun İmhası ve Pontus Sorunu Keşiş’in Torunları Dersimli Ermeniler Anlıyorum Ama Konuşamıyorum 1128 Akademisyen Yaşar Kaya Alevilik... Elveda Güzel Vatanım Alevilerin Kitabı Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan III Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan II Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I) Komkurd-An Nelson Mandela - Aziz Sancar Barış, Yüzleşme, Müzakere İBV Hewler Temsilciliği 558. Oturma Şengal’i Ziyaret Şengal TBMM Kürdlerde/Kürdistan’da Ana Sorun Özyönetim Üzerine... Norveç Seyahati Alaine Tuoraine’e Eleştiri Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim Zaafları Güneşin Krallığı Keyakisar Barzani bir dönem daha görevde kalmalıdır Temel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması... Üniversitenin Ana Sorunu Mardin: Hüzünlü Kent Alevilik-Müslümanlık Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler İslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son buldu Kürd Kültürü Neden Yağmalanıyor? Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê' İki Olay Üzerine Düşünceler Barış ve Çözüm Süreci - III Eleştiriler Ev Jin û Mêrê bi Maskê Barış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler... Barış ve Çözüm Süreci… Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. Friç Soykırımlar ve Devletsiz Halklar IŞİD’in Zuhuru Şeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in Katili Ulusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/Kürdistan Bitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de Yaşam Uluslararası Bitlis Sempozyumu Barzaniler Değinmeler İfade Özgürlüğü ve ABD Türk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası Nizam Kürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin Rolü Mustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruz Düşün Hayatında ve Edebiyatta Kurumlaşmalar Yakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel Özelliği Roboski – Goyiler Türk-İslam Sentezi ve Kürd Sorunu Kürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudur Barış