İnsan kendi iradesiyle PDK\'ye yakın düşünebilirler ama bu yakın düşünme PDK\'nin her şeyini olduğu gibi onaylamak veya benimsemek anlamına gelmemelidir. Aksi durumda diğer parçalardaki KDP adıyla kurulmuş yada kurulacak partileri geliştirmez. Her Kürdistan parçasının KDP\'sı, o parçanın özgünlükleriyle doğan farklı koşullarla gelişip serpilmelidir.
PKK\'nin de yanlışlarıyla sergilediği yetmezlikleri eleştirmek PKK\'ye alternatif olabilecek doğruların ortaya çıktığı anlamına gelmez. Bu eleştiri mantığı, Kürdistan ulusal stratejisinin yol güzergahındaki doğru duruşa da yardımcı olmaz. PKK\'nin eleştirilecek yetmezlikleri elbette ki vardır. Örneğin, 30 yıldan beri Kürt halkının ulusal demokratik mücadelesinin her aşamasında rol oynaması ve bahsi geçen rolünden dolayı,siyasal arenasında kendi yeterli yada yetersizliklerin neden olduğu sonuçlar vardır. PKK\'nin Kürt ulusal davasında yaptıklarıyla ortada görünen yanlış yada doğru olanları yeri geldiğinde sertçe eleştirilmelidir. Ama bir çok sorunu bir tarafa bırakılarak sadece PKK\'nin yanlışları üzerinden hareketlenmelerle yol almaya çalışılmamalı.
PKK\'nin Kürt ulusal davasının arenasındaki yeterli ve yetmezlikleri elbette irdemeli ve eleştirmelidir. Bu irdeleme ve eleştirme maratonu sadece PKK\'nin yanlışları üzerinden hareketle bir yere varılmaz. Varılsaydı, bir değil, birden fazla alternatifler ortaya cıkmış olacaktı. Zira PKK\'nin 30 yıllık süreyle süreç üzerinde kurduğu hakimiyete karşılık, KDP\'ye analık görevi yapan PDK\'nin yetmiş yıllık Kürt ulusal davasının her aşamasında iki kat daha fazla bir hakimiyeti söz konusudur. Dolayısıyla 30 yılık PKK\'nin her türlü yeterliliğini yetmezliğine kurban etmeye çalışmak, ama diğer tarafta iki kat daha bir zamanlamayla Kürt halkının ulusal arenasında at koşturan PDK\'nin her türlü yetersizliğini yeterliliklerine kurban etmeye çalışmakla olmaz.
Dolayısıyla \"Esas PDK nin küçük kardeşi benim\" mantığıyla hareket etmeye çalışan diğer parçalardaki KDP\'li dostlarımız, KDP dediğimiz ana erk, diğer parçalardaki KDP\'lerin gelişmesine yeterince analık görevi yapabilmiş diye sorgulamışlar mıdır? Gerçeği söylemiş olursak \"hayır yapamadı\" derim. Sonuçları ve nedenleri bağlamında irdelenirse, ana PDK, PDK\'nin diğer parçalardaki KDP oluşumlarına karşı politikası bölgesel politikanın içinde saklı olduğu görülecektir. Kendisinin dışındaki diğer KDP oluşumlarına bictiğı rol, \"beni güçlendirmelidir\" ile başlayan sahiplenme algısının mayalanması sonucu, diğer parçalardaki KDP\'nin işlevsizleşmesine neden olduğu gerçeği vardır. Hiç bir dostum kusuruma bakmasın ama ne yazık ki ana PDK dediğimiz PDK\'nin genel Kürdistan politikasında hiç bir zaman kendi dışında bir PDK\'nin güçlenme projesi olmamıştır.Dolayısıyla, \"diğer parçalardaki KDP\'lerin güçlenmesiyle ben daha güçlenirim\" algısı mayalanmadıkca \"KDP\'li oluşumların görevi Güney Kürdistan ana KDP\'ye hizmet edecek kuruluşun ötesine geçmesi mümkün olmaz.
Elbette Kürt halkının ulusal duygularının gelişmesine PDK\'nin emeğini topyekun inkar etmek olmaz. Bırakalım topyekun inkarı, saygıyı fazlasıyla hak eden tarihi bir sureci Kürt halkına armağan ettiği de biliniyor ama eğer PDK içine girdiği açmazları bir yana koyup, PDK\'nin diğer parçalardaki KDP\'lerin işlevsizleştirilmeyle ortaya çıkan sonuçlar görülmese \"eski tas eski hamam\" nakaratların devamı edeceği muhakkaktır. Dolayısıyla, her nasıl dünle başlayıp günümüze yönelen akıntıların her damlasının \"şu oluru vardır, bu olmazı vardır\" diye eleştirilmese dünle başlayanın bugünle devam etmekten başka bir siyasal getirisi olmayacaktır.
Geçmiş koşulların tarihsel realitesi, Kürt siyasal oluşumların Kürt halkının ulusal hakkaniyetlerinin koşusunda bir çok açmaz ve yetersizliklere meydan verebildiklerini anlayabilinmelidir. Aynı zamanda ortaya çıkan konjonktürsel koşullar hiç bir siyasal oluşuma yanlış yada yetmezlikler içinde bulunma lüksünü vermediğini de bilmek gerek.
Gerçi oldum olası, bahsi edilen sözüm ona \'şu koşul bu koşul\' meselesine hiç ısınamadım. Isınmadım zira herkes kendine göre kendi yetmezliğini örtbas etmek için kendine göre kendi koşullar serisini ortaya atıp duruyorlar. Velhasılıkelam PDK\'nin tam üç çeyrek asra yakın bir süreçle diğer Kürdistan parçalarındaki örgütlenme stratejisinin sonuçları en fazla KDP\'nin ayağına dolandığını ve tarihsel hesaplaşmanın her evresinde en fazla kendisini zorladığı muhakkaktır.
KDP\'nin bu konudaki stratejik yanlışları ve konjonktürsel manevra eksikliği zamanla KDP\'yi diğer parçalarda zayıflatırken, başka biçimlerle PKK yada günümüzün PYD gibi oluşumların ortaya çıkış hamlesiyle yüz yüze kaldı. Sonuç olarak, her türlü şiddetin yaşandığı vahşi ve sinsi operasyonların gün geçtikçe katmerleştiği bir süreçte ana gövdeyi besleyen diğer akıntıları göz ardı edilecek bir mazeret seansları diğer parçalardaki KDP\'lerin gelişmesi önünde nasılda duvarlar örüldüğü gerçeğinin tüm boyutlarıyla önüne koyabilecekten kaçan Ahmet\'in yada Mehmet\'in hiç bir KDP\'sı bu ulusal davaya bir katkısı olmaz ve olmayacaktır. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.