Yanlışlarla yetiştirilmiş nesillerle oluşan toplumlar,her zaman karanlık geleceklere davetiye çıkartır. Çünkü yanlışlarla beslenen her hangi bir toplum, her zaman doğruyu yanlışa kurban eder. Dolayısıyla bir toplumun mantıksal genetiğinde sorgulayacak veriler yoksa ''o toplum kendine ve çevresine zarar vermekten ötesine geçmez! Zira bahsi gecen bu nitelikteki toplumlar,her zaman çağın mantıksal gerekleriyle ters orantılı harekete geçer. Ve harekete geçtiği her an, halklar arası düşmanlıkların körüklenmesine katkı yapar.
Güney Kürdistan halkının referandum kararıyla baş gösteren olumsuz reaksiyonların en ağır olanı ''Kürtlerle bin yılların kardeşliğini ballandıran komşu toplumlardan geldiğini unutmamak gerekir. Ortadoğu’da yaşayan toplumların yanlışlarla nasıl beslendiği, çıkar çelişkileriyle nasıl kirlendiğini görmek için ''Kürt halkının varlığına tekabül eden hakkaniyetine karşıt oluşlarına bakmak başlı başına yeterlidir! Kürtlerin evrensel hakkaniyetten kaynaklı her turlu özlemine düşmanca tavır koyan komşu toplumların varlığı! Hem kendi geleceklerini hem de Kürt halkının kendi özlemleriyle buluşması için çok ciddi bir talihsizliktir.
Kendi evrensel hakkaniyeti üzerinde söz sahibi Kürt olmasın ile başlayan,şurası burası Kürtlerin olmasınlarıyla şahlanan ülkeler''Ne tür oyunlarla Kürtlere karşı rol oynadıkları hafızalarda kayıtlıdır. Ne İran ne Türkiye ne Irak ne de Suriye benim Kürt’ümdür diye kendi Kürt’ünü kontrol etmekle kalmamış''Tam aksine Kürtler nerde yaşıyorsa yaşasın her zaman bahsi edilen ülkelerin öncelikli sorunu olmuştur. Dolayısıyla Güney Kürt halkının var olma özlemi ne kadar birilerini rahatsız etmişse ''Suriye’de yaşayan Kürt halkının varlığı da bir başkasını rahatsız ediyor demektır!
Ortadoğu coğrafyasında yürütülen savaşın özelikle Kürtler üzerinde yarattığı tahribatı anlatmakla bitmez. Kürtlerin varoluşuna karşı savaş açan bölgesel aktörlerin hasımane ayak oyunları bir yana ‘‘Kürtler arası ben sen çekişmenin sonuçları Kürt halkının ayağına gelen tüm fırsatların nasıl da küçük çıkarlara heba edilişini anlatmaya gerek var mı? Kürtlerin kendi çıkarlarının oyuncusu olmaktan çok sağlı sollu birçok çevrenin oynadığı oyunun oyuncusu olduğunun birden fazla kanıtı var. Ne gariptir ki IŞİD'le ortaya çıkan ve Ortadoğu değişimiyle devam eden ittifak arayışları tüm hızıyla devam ederken''Kürtler arası ben senle başlayan kahredici çirkinliklerle karalama savaşı hep devam etti!
Zira Ortadoğu’da kalıcılaşan bölge ve küresel çıkarlarcıların savaş maratonu Kürtler açısındaki sonuç kısmı''Ne acıdır ki Kürtler arası ilişkilerin gelişmesinden daha çok Kürtler arası üstünlük savaşıyla devam edildi. Dolayısıyla Kürt siyasal arenasının içine kümelenmiş kirli eğilimler ''Kürtler arası birliğin yerine Kürtler arası karalama savaşını tercih ettiler! Kerkük işgaline ramak kala ''Irak ile Kürdistan taraflar arasında çıkacak savaşta taraf almayacağız diyen bir siyasi abinin ''Bugün kalkıp Güneyin Kürt siyasi partileriyle diğer Kürt siyasi güçlerin ''Afrin’de gelişen gelişmelere karşı duruşları yetersizdir demesı ilginctır
Dolayısıyla yukarda da dile getirdiğim gibi ''Kürt’ün en büyük düşmanı Kürt siyasetçilerin ta kendisidir. Zira Kürt Mehmet Kürt Ahmet’in ruhuna Fatiha okur ''Kürt Ahmet ise Kürt Mehmet’in mezarını kazar! Sonrasında ise Kürt halkına dönüp bir güzelce ikiyüzlülükle sırıtırlar!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.