Kürt halkının önüne çıkan bu yerel secim süreci, çok ciddi anlamda tartışıp tartmak gerektiğine inananlardanım. Gerçi Aday Belirleme Komisyonların, neyi, nasıl tartıp tartışacağını kestirmek zor? Oysa Kürtlerin demokratik mücadelenin neresinden bakılırsa bakılsın, Bu bağlamda halkın duygu ve güven dünyasında çok ciddi kırılmalar söz konusudur! Ama yine'de, umud fakirin ekmeğidir umuduyla yanlışları ve yetmezlikleri doğrulara dönüştürebilecek adaylar bir zarurettir.
Seçim atmosferine girildiği günden bugüne, ne yazık ki bu anlamda umudu geliştirecek bir akıntıya dönüşmedi! Adı üzerinde yerel secim olmasına rağmen, yerel halkın dinamiklerinden kopuk aday belirleme kuşkusu çok ciddi anlamda kafaları binbir soru işaretleriyle doldurmaya göz kırpıyor! Binbir sorun yaşayan Nusaybin gibi bir yerlerde dahi, yerel halkla istişare edilmeden listelerin dipnotlarıyla sonuca gitme arayışı'' Demokratik öngörüsünden tutun, halkın iradesine karşıt sonuçlarla sonuca gidildiğinin acık bir örneğidir.
Halkın irade ve kontrol mekanizmasıyla gelişmeyeceği hiçbir aday, yarının demokratik mirasına bir katkısı olmaz. Zira her zamanki gibi, bahsi gecen adaylar halkın iradesine göre değil, kendi iradesiyle ön plana çıkartan iradeye göre kendini şekillendireceği kaçınılmaz olur! Dolayısıyla aday belirleme oyunuyla oynatılan merkez bilir oyunun içinde binbir farklı oyuncuların rol aldığı bilen biliyor. Örneğin her ne kadar acı da olsa rasyonel tüm gelişmeler gösteriyor ki biz şunu ya da bunu size layık gördük ve sizde size layık gösterilen adayın arkasına düşün kalır halka.
Özyönetim ilanlarıyla kazılan hendekler, devleti işlevsizleştirelim açıklamalarıyla baş gösteren yaşanmışlıkların hikâyesi. Siyaset kurumun siyasetin mantığında bu acı yaşanmışlıklar olmadı, olmamış gibi davranılıyorsa da yerel halkın çektiklerinin acısı dün gibi yanmaya devam ediyor! Dolayısıyla çok ağır bedel ödemiş bir halkın iradesini binbir oyunu bir oyunda birleştiren siyasi senaristlere kurban edilmemelidir. Açık ve net söylemek gerekirse Kürt halkının talihsiz iradesizleştirme hikâyesi devam ediyor.
Hikâyelerden en hazini ise Kürt halkının demokratik hakkaniyeti doğruyu yanlışa kurban ederek devam etmesidir. Velhasılıkelam dünyanın hiçbir halkı Kürt halkı gibi kendi hakkaniyetini kendi eliyle kendi gerçekliğinden soyutlama becerisini göstermemiştir! Kürt halkı tarihler boyu içeriği çok acı dramlarla karşı karşıya geldi. Dolayısıyla sen bilmez ben bilirim, sen anlamaz ben anlarımlarla başlayan hikâye Kürt halkının hikâyesidir! Ve ne acıdır ki her hikâyenin sonuç ve amaç kısmında ise yetmezliklerle baş gösteren hayal kırıkları, olmazların yerine taşınan olurların beslediği umutsuzluklar olmuştur hep.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.