Kürtler adına Kürtlere savaş ilanı andıran açıklamalara bakıldığında, Kürtler arası birleştirici bir mantıktan bahsedilmediği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor! Ben sen kutuplaşmasını yaşayan Kürtlerin bu siyaset mantığı, Kürtleri kap kara bir geleceğe sürüklendiğinden kimsenin şüphesi yok. PKK'nin en üst düzey simaların açıklamalarına bakıldığında, Kürtler arası birleştirici bir mantığın önü duvarlarla nasılda yükseltildiği görülüyor.
Kürt siyasetin bu mantığı, toparlayıcılıktan daha çok, dağıtıp savrulmaya odaklanmış! Kalıcı çıkarları başı ucu belirsiz gündelik çıkarlara kurban edilmediğini kim söyleyebilir? Kürt siyasetinin bu mantığı çöpe atılmadığı taktirde, Kürt halkı şu yada bunun binek atı olmaktan ötesi olmaz. Çünkü görünen tüm verilerde, kendi ulusal demokratik meşruiyetine susamış Kürt halkının geleceği, bu zihni altüstlerle bir yere varılmadığını gösteriyor!
Kürtlerin siyasal düşünselliği, başı ucu görünmeyen ezberlerden, efsaneleri dahi gölgede bırakan yalanlardan, ipe sapa gelmeyen önyargılardan, onun yada şunun körleşmiş zihinsel şablonlardan arınmalıdır. Aksi taktirde Kürt siyasetinin bugünkü gidişatı, Kürt halkının taleplerine, algılarına ve beklentilerine karşı ters orantılı olmaya devam edecektir.
Dolayısıyla birleştirici ve toparlayıcı bir mantık, Kürtler açısından olmazsa olmazı konumunda bir ihtiyaç haline dönüşmüştür. Zira küresel güçlerin Orta Doğu'yla birlikte, Kürtlerin yaşadığı coğrafyada başlattığı değişim savaşın sonuçlarını iyi anlamalıdır. Velhasılıkelam, Kürt siyaset arenası, Kürt halkının yüreğindeki istemlerine, geleceğe güvenle bakacak özlemlerine cevap olmak zorundadır. Yani sözün kısası, bu kadar ağır bedel ödemiş bir halkın potansiyeline, bilgisine anlam verecek yeni bir siyasi mantığa ihtiyaç vardır.
Kürtlerin düşmanıdır diye tabir edilen düşmanlarından çok, Kürdün Kürde olan düşmanlığı çok daha baskındır! Ortadoğu ve özelikle Kürtlerin yaşadığı coğrafyada güçler arası paylaşım savaşı tüm hızıyla devam ederken, Goran gibi bir Kürt partisi, bağımsızlık referandumu dillendiren Kürtlere kıyameti öneriyor! Bir diğer taraftan ise, PKK'nin bazı üst düzey yöneticileri, sadece kendi doğrularının bahanesiyle "ortalığı kan gölüne çeviririz" diye Kürt halkına cehennemin yolunu gösteriyor!
PDK ise, sayın Mesud Barzani'nin ulusal duruşuyla bütünleşen anlaşılırları, Neçirvan Barzani'nin üzerinden anlaşılmazlara dönüştürmeye oynuyor. YNK'nin cebinde ise, ona buna dağıtacak birden çok mavi boncuklarıyla habire birilerine göz kırpıyor. Etrafımıza etraflıca baktığımızda, görüyoruz ki, Ali'den Mehmet'e, Hemo'dan Memo'ya ne kadar güç varsa, hemen herkes kendi çıkarları doğrultusunda kendi pozisyonunu dayatıyor. Kürtler ise, "kendim ve partimin çıkarlarıyla var olayım, Kürt halkının kalıcı çıkarlarının canı cehenneme" mantığına saplıyor!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.