Köyler yakıldığında, insanlara dışkı yedirildiğinde, faili meçhul cinayetler tavan yaptığında hep uyudular. Çeyrek asırdır yürütülen kanlı savaşın umursamaz uykusuna yatmışlardı. Barış ve kardeşlik söylentilerin ayyuka çıkmasıyla körleşmiş sol damarın \"haydi gevezelik yapma devrin başladı\" komutuyla uyandılar.
Uyandıklarında ise Kürtlerin kanı üzerinden adımlanarak Kürtlerden daha Kürtçü olmakla işe başladılar. Barış ya da müzakere masası kurulduğu ilk günlerden hemen sonrası ise nemalanmalarla beslenen siyasal midelerinin keyfine diyecek kalmamıştı. Zira bin bir bedellerle kurulan müzakere masasının getirisi ağızlarını sulandırmıştı.
Ağızlarının sulanma seansları ise, karanlık savaşın tekrardan başlamasına kadar surdu. Yani bir iki ay öncesine kadar vardılar ve çokça konuşuyor gibiydiler. Halkların kardeşliğinden tutun birlikte yaşanmalı gibi tüm gevezeliklerini pat pat ortaya koydular. Koydular, çünkü yaratılan emekler üzerinde emeklemenin genetik damarları epeyce kansızlaşmıştı. Kendileri için de kolay değildi. Ortada çok kanlı bir savaş vardı. Ve bu kuralsız savaşın argümanında insanlık adına hiç bir şey yoktu. Faili meçhul cinayetler mubahtı. Köy yakmalar ile insana insan dışkısını yedirmek ise kanlı savaşın vazgeçilmezi olmuştu.
İnsanlık ayaklar altına alındığı bir süreç yaşanmıştı. Yaşanan o süreçte ortaya çıkıp insanlık adına bir şeyler yapmak onlara mı kalmıştı?! Hani Tarih tekerrür etti yada ediyor deniliyor ya! Evet evet tekerrür ettiğini bir daha görmüş oluyoruz! Doksan süreciyle başlayan kirli savaşın, 2015’ın başlangıcıyla tekrardan hortlatıldığı gibi! Ya da Doksanlı yıllarla körleşen sol vicdanın benzerini bugünlerde yaşadığımız gibi... Sil baştan savaş tangoların başladığı bugünlerde ise, \"gözünü kapat uykuna dal\" diyen körleşmiş sol vicdanın bana ne ninnileriyle yıllar yılı uykuya daldılar yine. Taki, Kürt güçleriyle Türk devletinin arasında müzakere nameleri tekrar başladığında barış ezgilerinin cızırtısı ile uyanırlar yine.
Türkiye’de Türk solcusu olmak bayağı da kolaymış! Örneğin Nusaybin\'de, Cizre\'de, Lice\'de, Silvan’da, Bismil’de kan gövdeyi mi götürüyor? \"Yalnız değilsiniz sizinleyiz\" şeklinde bir iki slogan attın mı solcu olur gidersin. Ha bir de Bismil\'de öldürülen 8 yaşında ki ELİF ŞİMŞEK\'in fotosunu sosyal medyada paylaştın mı gelecek genel seçimlerde Türk solcusu olarak Kürtler adına milletvekili bile olursun.
Ola ki, \"ekmek elden su gölden\" misali bir ömür boyu Türk solcusu kalmak istersin! O zaman yılda bir kere Madımak Katliamının anma toplantısına katil ki insanlar seni görsün. Ha bu arada kamaralara dönüp \"zafer bizimdir!\" fırsatı da kaçırma! Madımak Katliam gününü mü unuttun? Paniğe kapılma hemen Maraş katliamının yıldönümünü bekle faşizminden hesabı sorulur’’ cinsinden bir iki sloganı ezberle! Diyelim ki bir aksilik çıktı ve Maraş katliamını hatırlayamadın. Anma günlerini not düştüğün defterine bak! O zaman görürsün çorum katliamını not ettiğini.
Farz edelim aksilikler yakanı bırakmadı ve hiç bir anma toplantısında kendini gösterme şansın yaver gitmedi; Taksim\'e çık ve Emperyalizm cümlesiyle giriş yaptıktan hemen sonra kapitalizm, Siyonizm, Yobazlık cümlelerini de unutma! Görürsün o zaman damardan solculuğa girişin ne kadar alkış topladığını. Arada sırada dili yasak olan Kürt halkının milliyetçiliğini de yerden yere vurmayı unutma. O zaman görürsün ki, solculuğun ne kadar daha iyi alkışlanır aldığını... Ha bu arada, Barzani ailesinin şahsından hareketle, Güney Kürtleri için \"gerici ve emperyalizmin ileri karakoludur\" dedin mi solculuk adına sırtın yere gelmeyeceğini göreceksin! Perde arkasındaysa \"PKK, Türkiye demokratik güçlerinin gelişmesinin önünde tek engeldir\" demeye devam et ede-bildiğin kadar! Ama sahneye çıktığında \"yaşasın halkların kardeşliği\" ve \"kahrolsun faşizm ‘’ sloganı atmayı unutma! Bak o zaman Kürt solcu yandaşın seni nasılda alkışlayacak!
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.