Bildim bileli her on yılda bir, Kürt halkının başına karmaşık bir çorap örülüyor. Ve ne yazık ki, örülen her çorap karmaşasından sonra toplumun gelecek öngörüsünde alabildiğince boşluklar yaratıyor. Yaratılan her boşluk ise maalesef temel sorunları ayak altı yapan çıkarcı tilkilerin at oynattığı bir sürece dönüşüyor Lakin işin en ilginç tarafı, Kimin eli kimin cebinde dolaştığı apaçık ve göz göre göre aleni bir oyun oynanıyor!
Çünkü kişisel çıkarına odaklı başı boş bu çıkarcılar, kendi çıkarlarını ön plana çıkartan bu surecin kalıcılığına inanır. Zira bu camianın derdi tasası dünden bugüne ve bugünden yarına dönüşebilecek bir değişimi hesaba katma gibi bir öngörüleri yoktur. Onların tüm dünyası önlerine konulmuş böylesi karmaşık bir süreçte nasıl ve ne kadar nemalanırım hesabına girerler NALAN!
-Desene şunun ya da bunun yanlışlarıyla toplumun geleceğine çöreklenen çıkarcılar at oynatıyor! Peki tilkinin aslana kafa tutuğu böylesi karmaşık bir süreçte Kürt toplumu kendine özgü öznel iradesiyle önüne konulacak böylesi bir oyuna gelir mi’’ Ya da oynanacak bu oyuna benzer oyunlarla Kürt toplumun halk olmasından kaynaklı haklarına hukukuna bir katkı sağlar mı dersin HOCAM?
-Ne gibi bir katkı olabilir ki insan olmanın tüm gerekleri değer bilmezlerin avuçlarında bu kadar oyuncak olmuşken! Şu aşiret bu kabile adı altında toplumu böl parçala ve nemalanma bu kadar şuursuzlaşmışken! Şuranın aklıselim aydınları, buranın demokrat insanları, oranın aksakallı insanlar umursamaz bir uykuya dalmışken’’ Boşluklardan türeyen gözü dönmüş aç tilkiler insafına bırakılmış bir toplum gerçeğiyle karşı karşıyayız NALAN.
-Lakin yine de Cumhur ittifakı gider, Milet ittifakı geldiğinde umutsuzluğun umuda dönüşüp her şey yol yordamıyla yoluna girecek umut aşısı yapılıyor HOCAM.
-Önü arkası günübirlik oyun kuruculuğuna soyunan tilkilerin oyunları zirvede dolaşırken, hak ve adalete özgü bir özgürleşme ile buluşulmaz Nalan.
Tilkilere bu kadar fırsat doğmuşken, toplumun değer yargıları bu kadar ayaklar altına alınmışken, başı boş gelgitlere nemalanan tilkilerin midesi bayram yapıyorken, toplumun önü yeni bir seçimle açılmaz mı diyorsun HOCAM?
-Ben insanım ve insan olma gereklerine odaklanma ihtiyacı varken, ben bir kürdüm ve Kürtleri yaratan yaratıcının (ilahi) adaletine meyil göstermesi gerekirken, yaşadığı yerleşim alanına ne gibi bir katkı sağlarım diyebilecek aklıselim hareketlenmezken; SEYİTLER-HELEĞİLER-ALİKANLAR-BUBLANİLER gibi ayrışmalarla toplumu esas gündeminden uzaklaştırma saçmalıkları bu kadar ayyuka çıkmışken, ve süregelen kahrolası çirkeflikler diz boyu yol almaya devam ediyorken, “ben aydınım, ben insanım, ben demokratım” diyenlerin uykuya devam ederlerken, toplumu yeni bir seçimle ileriye götürecek başıboş hayallere yer yok diyorum NALAN!
-Kürt toplumu kendine özgü özgünlükleriyle yaşanabilir bir yaşamı yaşamaktan uzak bir yerdeyiz demek mı istiyorsun Hocam?
-Sorgu sual aklının esir alındığı bir toplumda, ileriye bakacak aklın hareketlenmesi pek mümkün görünmüyor! Vicdan ve insanî ahlâk bile günü kurtarmaya odaklanan tilkilerin avuçlarında bu kadar oyuncak olmuşken, bir toplumun genel çıkarı, çıkarcı tilkilerin elinde bu kadar inlerken, değer yargıları ‘ben’ egosuna bu kadar endekslenmişken, yeni bir seçimle Kürt toplumun huzurla buluşması mümkün görünmüyor diyorum NALAN ?
-Toplumu böl parçala ve midesine indiren tilkilere dur diyecek aydınlar ayağa kalkmadıkça, şu bu aşiret ya da o, şu kabile adı altında dernekleşmelere karşı umursamaz aymazlığına takılmış aydınların akıl sendromu yaşıyorken, toplumun genel geleceğine göz diken tilkilerin oyunu devam eder mi diyorsun HOCAM!
-İnsan olmanın gerekleri bile kişisel çıkara odaklı nakaratına takılmış tilkilerin tilkiliği devam ediyorken, sağa sola savrulmaya devam eden toplumun çıkarları şuursuzca çarçur ediliyorsa, geçmiş yanlışlıklarla baş gösteren yanlışların devamı sayılacak, bir başka renk ve motifle devam eden yanlışın müsebbibi yanlışı oynayana karşı, toplumun vicdanını temsil eden aydınlar harekete geçmedikçe, önü açılmış her yanlışın ortağı ben aydınım diyenin kendisi olacaktır NALAN!
-Toplumun geleceği üzerine çöken tahripkâr TİLKİLERİN alan hâkimiyeti bu kadar ayyuka çıkmışken, değişime göz kırpan bir gelişmenin şansı yok mu diyorsun HOCAM!
-Aklıselimin esir alındığı bir ortamda, sorunlara yardımcı olacak aklın işbaşı yapmasının önü kapanmışken, insan olmanın omuzuna yüklenen insana özgü varlığın gerekleri, doğruyu yanlışına kurban edenlerle haşir neşirken, toplumun evrensel değerlerle buluşturma cabaların sonuç alıcı almakta zorlanır diye düşünüyorum NALAN.
HÜSEYİN AKINCI
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.