Kürd ulusal mücadelesinde çok özel bir konuma sahip olan ve büyük Ağrı Serhıldanının yaşandığı BAZİD kasabası, T.C. Devletinin ve PKK örgütünün uyguladıkları şiddet ve baskı politikaları nedeniyle, çok uzun yıllar büyük acılar yaşayıp ve yine büyük bedellerin ödendiği şirin bir Serhad ilçesidir. BAZİD insanları Kürd milliyetine, kültürüne bağlılıklarının yanında, cesur, çalışkan, yurtsever özellikleri ve ayrıca da tuttuğunu koparan ve yaşamın tüm alanlarında büyük başarılarıyla tanınmaktadırlar.
Benim de mensubu olduğum Celali aşiretinin, ailemin ve akrabalarımın önemli bir kısmı bu baş eğmez özelliklere sahip Serhad ilçesinde yaşamaktadır. BAZİD insanları, hayatın içerisinde karşılaştıkları tüm zorlukları aklıselim ile aşmasını bilen milliyetine bağlı ve birbirine oldukça saygılı, ayrıca da bilinçli kendi aralarında muazzam bir dayanışma anlayışı içerisinde hayatlarını sürdürmektedirler.
Kürdistani örf ve adetlerinden asla taviz vermeyen BAZİD insanları, geçmişte Kürdlere hizmet etmiş kişiliklere büyük bir saygıyla yaklaşırken, Kürd halkının önemli bir değeri olan AHMEDE XANE’ye muazzam bir saygıları ve bağlılıkları vardır. Öyle ki BAZİD’liler ihtiyaç duyduğunda yeminlerini ‘’Bi Qebra Xane Baba’’ şeklinde ifade eder. Hasılı on binlerce yüksek tahsilli insanı ve yüzlerce iş insanıyla BAZİD adeta Kürd halkının gurur abidesi olarak görülmektedir.
Dünyaca ünlü bir çok markanın sahibi olan BAZİD’li iş insanları kazandıkları paralarla binlerce Kürd öğrenciye burs verirken, yine on binlerce mağdur hemşerilerine iş ve aş imkan sağlayarak, çok özel olduklarını kanıtlamışlardır. İşte örnek insanlarımızdan bir aile de ERASLAN ailesidir.
Ağrı Dağının eteğinde ki Meşar köyünden, Doğubayazıt merkezine yerleştikten sonra var olan imkânsızlıklara karşı büyük bir azim ve kararlılıkla mücadele ederek, her vesileyle kendi halkının yanında duran değerli hemşerim ve ağabeyim Mıhamede Meşare ve kıymetli evlatları, Hikmet ve Ahmet ERASLAN kardeşlerdir. Geldikleri bu aşamada dünya markası olmuş ‘‘DOSSO DOSSİ’’nin tanıtımını yapmak üzere BAZİD’de düzenledikleri muhteşem tanıtım şölenine 30.000 civarında hemşerilerimiz büyük bir coşkuyla katılmış, tanınmış Kürd sanatçıların söylediği türkülerle, Kürd halaylarını çekerek eşlik etmişlerdir.
BAZİD’lilerin uzun yıllar çektikleri acıları bir nebze olsun hafifleten ve Kürd insanlarını mutlu eden bu şenlikten dolayı, sevgili hemşerilerim Hikmet ve Ahmet ERASLAN kardeşlerime, minnet ve şükranlarımı iletirken, değerli hemşerim Mıhamede MEŞARE’ye de böylesine güzel evlatlar yetiştirdiği için, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum ve yine onlara diyorum ki, Kürd halkı uzun yıllar büyük acılar çekmiş onurlu bir millettir, kendilerine elini uzatan her namuslu hayırsever insanlarımıza misli ile karşılık verebilecek ve yeri geldiğinde onları sahiplenecek kadar kadir şinastır. Tekraren bu büyük organizasyona imza atarak hemşerilerimizi mutlu eden Hikmet ve Ahmet ERASLAN kardeşlere canı gönülden diyorum ki; ‘’HUN HER BİJİN, HUN HER HEBİN JI WERA SERKEFTIN DUXAZIM’’
Ağrı merkezinde yaşanan ikinci olaya gelince;
Şirketleşmiş olan Ağrı Spor Kulübünün birilerine satışının söz konusu edildiği olayda, sadece rant kavgası nedeniyle benim de ailesini yakinen tanıdığım, belediye başkanı ve YILDIRIM ailelerinin çirkin bir biçimde karşı karşıya gelerek ve Ağrılı hemşerilerimi son derece huzursuz edecek biçimde kavgaya tutuşmaları ve Savcı Sayan’ın Ağrı ilinin belediye başkanı olduğunu unutarak, mevcut iktidardan da aldığı destekle bir derebeyi gibi davranması ve ayrıca uzun namlulu silahlarla Ağrı caddelerinde boy göstermesi, yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşayan mazlum Ağrı halkını tedirgin etmeleri, Ağrı’ya siyasi ve ekonomik konularda büyük hizmetleri olan bizlerin asla tasvip edeceği bir durum değildir.
Yıllarca Kemalistlerin peşinde koşan ve Deniz BAYKAL için gözyaşları döken Savcı Sayan ille de kendini ispat etme derdinde ise, kendisine oy veren ve belediye başkanı seçen Ağrı seçmenine ve halkına yapacağı hizmetleriyle kendisini ispat etmesini öneririz.
Bizlerin yıllarca mücadele verdiğimiz ve her zaman hizmetlerinde olduğumuz Ağrı halkının güzel şeylere layık olduğunu biliyoruz. Bu anlamda üç kuruş rant uğruna, Ağrı insanının huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı olmadığını yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki,bu tür seviyesiz hesaplaşmaların yeri ve zemini, ne Ağrı belediyesi, ne de Ağrılı gençlere hizmet veren spor kulüpleridir. Bahsi geçen tarafların vakit geçirmeden huzurunu kaçırdıkları Ağrı halkından özür dilemelerini bekliyoruz.
Saygılarımla,
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.