Dünya halklar tarihini detaylı bir biçimde incelediğimizde, kendi bağımsız devletini kuramayan veya güçlü ve disiplinli ordulara sahip olmayan milletlerin bir dönem sonra ya tarih sahnesinden silindiğini veya kendi topraklarında başka milletlerin boyunduruğu altında yaşamaya mecbur kaldıklarını görmekteyiz.
Konumuza bu çerçeveden baktığımızda, Kürd halkının da yüzyıllardır kendi topraklarında özgür ve bağımsız bir yaşama kavuşmak üzere tarihte emsaline az rastlanır bir mücadeleyi sürdürmüş olmasına rağmen kendi bağımsız devletini kuramadığından ve tek merkezden idare edilen disiplinli ve donanımlı bir orduya sahip olmadığından dolayı Güney Kürdistan istisnası hariç sömürgeci ve işgalci güçlerin boyunduruğu altında ve tüm temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bir yaşama mahkum olduklarını görmekteyiz.
Ancak yukarıda izah etmeye çalıştığımız gerçekliklere rağmen Kürd halkının kahraman evlatlarının özgürlük adına büyük bir fedakarlık ve ısrarla yürüttüğü mücadele ve yine Kürdistan’ın bağrından çıkmış olan önder kadroların akıl dolu siyasetiyle başta Güney Kürdistan olmak üzere Kürdistan’ın tüm parçalarında bütün Kürdleri umutlandırıp, sevindirecek olumlu gelişmelere şahit olmaktayız.
Bu arada, başta Kürd ulusal mücadelesine emek vermiş ve yıllarını kendi halkının özgürlüğüne adamış deneyimli siyasi kadrolar olmak üzere özgürlüğe susamış tüm Kürdistanlıları ziyadesiyle umutlandıran, sevindiren yeni ve olumlu gelişmelerin yaşandığını görmek ayrıca büyük heyecan vermektedir.
Güney Kürdistan’da IŞİD barbarlarına karşı emsali görülmemiş bir savaş sınavı sonrası kendi topraklarını genişleterek özgürleştiren kahraman peşmerge güçlerinin, yeni bir planlamayla tek merkezden idare edilen Birleşik Kürdistan Peşmerge Ordusu şeklinde organize edilerek Kürdistan savunma gücünü ortaya çıkarma çalışmalarının son aşamaya gelmiş olması oldukça önemlidir.
Hepsinden önemlisi geçmişte bağlı oldukları partiler adına kendi kardeşlerine kurşun sıkan KDP’ye bağlı 80. birlik ile YNK’ye bağlı 70. birliğin peşmergelerinin, tek bir komuta altında Peşmerge Bakanlığı bünyesinde Kürdistan’ın topraklarını ve Kürd halkının onurunu korumak üzere ordulaşması son derece önemli olduğu gibi bu çalışmaları büyük bir sabırla buralara taşıyan başta Başkan Mesud Barzani olmak üzere diğer emeği geçen kadroların bu çalışmaları, Kürdistan tarihinde altın harflerle kendilerinden söz edilme sebebi olacaktır. Bu arada YNK birliklerinin genel komutanı Şex Cafer Mustafa ve KDP birliklerinin genel komutanı Cabbar Yaver’in peşmergelerin tek komuta altında ordulaşmasına yönelik çabaları takdire şayan davranışlar olarak anılacaktır.
Gelinen aşamada, yaklaşık 180 bin peşmergeden oluşan disiplinli ve modern araçlarla donatılmış Peşmerge Bakanlığına bağlı bir orduya sahip olacak olan Kürd halkının devletleşme mücadelesi ve kendi topraklarında onurlu bir yaşam isteği düşmanların tüm entrika ve çabalarına rağmen engellenemez olacaktır.
Sayın Mesud Barzani’nin Kürdistan’ın bağımsızlığı için büyük bir sabırla yürütmekte olduğu uluslararası diplomasi, Kürdler arası birlik, modern ve donanımlı peşmerge ordulaşması çalışma ve gayretlerinin tüm yurtsever halkımızın sabrını zorlamaması için Kürdler adına siyaset yapmakta olan tüm sorumlu siyasi çevrelerin yardım ve katkılarına büyük oranda ihtiyaç duyduğu asla akıllardan çıkarılmaması gereken bir gerçeklik olarak bilince çıkarılmalıdır.
Çünkü Kürdistan’da ki Kürdler adına bu olumlu gelişmeler yaşanırken başta İran molla rejimi olmak üzere diğer Kürdistan sömürgecilerinin oldukça fazla tedirgin oldukları bilinmesi gereken önemli bir gerçekliktir.
Her bir yurtsever Kürdü fazlasıyla umutlandıran bu olumlu gelişmelerin tüm Kürd siyasi çevreleri tarafından doğru algılanarak, kendilerinin de her türlü örgütsel ve kişisel hesaplarını bir tarafa bırakıp Kürdler adına gelişmekte olan bu süreçleri büyük bir cesaret, samimiyet ve fedakarlıkla desteklemesi umuduyla…
Saygılarımla
M. Hüseyin Taysun
24.04.2017 / Ä°stanbul
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.